Yoksulluk sınırı 6 bin 252 liraya, açlık sınırı ise bin 919 liraya yükseldi

0
392

TÜRK-İŞ’in “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının Ekim ayı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, yoksulluk sınırı 6 bin 252 liraya, açlık sınırı ise bin 919 liraya yükseldi. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yılbaşına göre 311 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise bin 014 TL arttı. Son bir yılda mutfağa gelen ek yük 375 TL ve aile bütçesine gelen ek yük bin 223 TL oldu.

TÜRK-İŞ’in (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların geçim şartlarını ortaya koyan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının Ekim ayı sonuçları açıklandı.

Sonuçlara göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 919 liraya; gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (Yoksulluk sınırı) 6 bin 252 liraya yükseldi.

Ekim ayında, evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 2 bin 360 TL olarak hesaplandı.

TÜRK-İŞ hesaplamasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yılbaşına göre 311 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise bin 014 TL arttı. Son bir yılda mutfağa gelen ek yük 375 TL ve aile bütçesine gelen ek yük bin 223 TL oldu.

TÜRK-İŞ’ten araştırma sonuçlarına ilişkin yapılan değerlendirmede şunlar kaydedildi:

“2018 yılının başında 199 TL artışla 1.603 TL olan net aylık asgari ücret, aradan geçen on ayın sonunda yine açlık sınırının altında kalmıştır. Bugün ele geçen asgari ücret dört kişilik bir ailenin aylık harcamasına sadece 1 hafta yetmektedir. Milyonlarca işçinin ailesiyle birlikte geçim ücreti olan asgari ücret bir an önce artırılarak çalışanların geçim şartları iyileştirilmelidir. Bu yapılmadan, asgari ücretin TÜİK tarafından belirlenen enflasyon oranında artırılması, mevcut olumsuz geçim koşullarının devam etmesi anlamına gelecektir.

Hatırlanacağı üzere, asgari ücret belirlenirken TÜİK bekar bir işçinin geçimi için gereken harcama tutarını 1.894 TL olarak hesaplamış ve fakat Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-hükümet kesimi oy çokluğuyla net asgari ücreti 291 TL eksik belirlemişti. Böylece her ay eksik belirlenen asgari ücret nedeniyle yetersiz gelir elde eden bu gelir grubundakiler diğer yandan artan fiyatlar nedeniyle çifte kıskaca alındı ve satın alma güçleri önemli ölçüde geriledi. Günümüzde net asgari ücret ile bekar bir işçinin yaşama maliyeti arasındaki fark 757 TL’ye ulaştı. Asgari ücretli bu tutar kadar borçlanmak ya da yaşama standardını düşürmek zorunda kaldı, satın alma gücü düştü.

“Enflasyonla Topyekûn Mücadele” kapsamında alınan tedbirler ve uygulanan politikaların, özellikle TÜİK’in enflasyon sepetinde önemli bir ağırlığı bulunan gıda harcaması ve bu kapsamda yer alan ürünlerde ortaya çıkacak fiyat denetimi ve indirimiyle olumlu sonuçlanması mümkün olacak gibi görünmektedir.

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksinde son on iki ay itibariyle gelişim aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Gıda fiyatlarında özellikle Temmuz ayından sonraki yükselme dikkati çekmektedir.”

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2018 Ekim ayında şu şekilde gerçekleşti:

-Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,38 oranında arttı.
-Yılın ilk on ayında fiyatlardaki artış yüzde 19,35 oranına ulaştı.
-Gıda enflasyonunda son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 24,28 oldu.
-Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14,49 olarak hesaplandı.

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Ekim 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:

-Süt, yoğurt, peynir grubunda; iki ay önceki artışın ardından fiyatlar aynı kaldı. Bu harcama grubu TÜİK enflasyon sepetindeki yüzde 23,03 oranındaki gıda harcamasının yaklaşık yüzde 11’ini (toplamın yüzde 2,51’i) oluşturmaktadır.
-Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; Kurban Bayramının ardından fiyatı artan kıyma ve kuşbaşı etin fiyatı bu ay değişmedi. Ancak bonfilenin kilogram fiyatının neredeyse iki günlük asgari ücret karşılığı 90,90 TL tutarında olduğu da dikkat çekti. Sakatat ürünlerinden dana ciğerinin fiyatı artarken diğerleri aynı kaldı. Tavuk fiyatı da değişmedi. Geçen ay sezon açılışı yapılan balığın fiyatı ortalamada biraz geriledi. Yumurta fiyatı da biraz düştü. Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) geçen ay görülen artışın ardından bu ay fiyat değişikliği olmadı.
-Ortalama yaş sebze-meyve fiyatında önemli bir fiyat değişikliği olmadı. Ancak ortalama sebze fiyatı düşerken ortalama meyve fiyatı yükseldi. Geçtiğimiz ay 5,02 TL olan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 4,97 TL oldu. Ortalama kilogram fiyatı 5,28 TL olan sebze bu ay 4,87 TL’ye gerilerken, ortalama kilogram fiyatı 4,64 TL olan meyve bu ay 5,13 TL olarak hesaplandı.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Bu ay ağırlıklı olarak 19 sebze ve 12 meyve fiyatı kapsandı. Araştırmada ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi.
Hatırlanacağı üzere kısaca “Hal Kanunu” olarak adlandırılan düzenlemeyle sebze meyve fiyatlarında ucuzluk sağlanması hedeflenmişti. TÜİK’in temel aldığı enflasyon sepetinde bu maddelerin ağırlığının yaş sebzede yüzde 3,02 ve meyvede yüzde 1,67 oranında olduğu dikkate alındığında fiyatlara etkisi ortaya çıkmaktadır.
-Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; un, makarna ve irmik fiyatı arttı, pirinç ve bulgur fiyatı aynı kaldı. Önemli girdi kalemlerinden olan un fiyatında artış devam etmesine rağmen ekmek fiyatı “talimatla” değişmedi. Gıda harcamaları içinde sadece ekmek yüzde 10 oranında bir ağırlığa sahip görülüyor. Bu durum enflasyonda artışı kontrol altında tutan önemli bir unsur oluyor.
-Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ile margarin fiyatı tekrar zamlandı. Zeytinyağı fiyatı bu ay artarken ayçiçeği yağı fiyatı değişmedi. Siyah zeytin fiyatı artarken yeşil zeytin fiyatı aynı kaldı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünleri fiyatı de değişmedi. Geçen ay fiyatı artış gösteren baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinde fiyat değişikliği tespit edilmedi. Şeker fiyatıyla birlikte bal, reçel, tuz fiyatı değişmedi. Pekmez fiyatında kampanya ile biraz ucuzlama görüldü. Çay ve ıhlamur fiyatı değişmedi. Salçada bu ay -düşük de olsa- yine artış oldu. Bu grupta yer alan maddelerin TÜİK gıda harcaması içindeki payı yaklaşık yüzde 17 oranında hesaplandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz