OECD Tarım Bakanları ortak deklarasyon yayınladılar

0
1214
“Verimli, Sürdürülebilir ve Dirençli Küresel Gıda Sistemi için Daha İyi Politikalar Ortak Deklarasyonu”na imza atan OECD üye ülkelerin Tarım Bakanları ve temsilcileri tarım ve gıda sistemlerinin tüm bu alanlarda küresel çözümlere oldukça önemli katkılar sağlayabileceği kanaatlerini açıkladılar.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Tarım Bakanları Komite Toplantısı 7-8 Nisan tarihlerinde Paris’te gerçekleştirildi. OECD üye ülkelerden Tarım Bakanları ve temsilcilerinin katılım sağladığı toplantıda; verimli, sürdürülebilir ve dirençli bir küresel gıda sistemine ulaşmak amacıyla geliştirilecek politikalar değerlendirildi.

oecd_meeting1

Dünyada; nüfus, şehirleşme ve gelir seviyesi arttıkça, çeşitli ve dengeli beslenmeye talebin de artış sergilemeye devam edeceğine dikkat çekilen deklarasyon açıklamasında şu bilgiler yer aldı:

OECD Tarım Bakanları toplantısında ülkemizi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Nusret Yazıcı temsil etti.
OECD Tarım Bakanları toplantısında ülkemizi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Nusret Yazıcı temsil etti.

”Biyoekonominin, gıda ve tarımsal ürün talebinin de gelecekte aynı şekilde artış sergileyeceği öngörülüyor. Bu talepleri karşılamak amacıyla çalışmalar yürütecek olan tarım ve gıda sektörleri; doğal kaynaklar konusunda artan rekabetle karşı karşıya kalacak, değişen iklim koşullarına adaptasyon sağlamak, çevre üzerindeki etkisi geliştirmek ve ekosistemin korunması için gerekli koşulları karşılamak zorunda kalacak.  Tarım ve gıda sektörleri yapısal bir değişimden geçerken, sektörlerin aynı zamanda başta küçük toprak sahibi çiftçiler ve kadınlar olmak üzere, tarımla uğraşan ailelerin refahını artırmasını sağlamasının önünde pek çok engel bulunuyor. Hayvan hastalıkları riski, antimiktobiyal direnç, insan sağlığı ve beslenme gibi sağlıkla ilgili pek çok konu bu durumda ayrı bir önem kazanıyor.  Sektörün pek çok ülkede küresel gıda güvenliği geliştirme çabasının yanı sıra gelecekte sektörün iklim değişikliğini etkilerini en aza indirmeye önemli katkılar sağlaması da beklenecek.

Bu ve benzer konulara uluslararası düzeyde gösterilen ilgi özellikle geçtiğimiz yıl artış gösterdi. Dünya Ticaret Örgütü tarafından düzenlenen 10. Bakanlar Konferansında uluslararası ticaret ilişkilerinde gıda ve tarımın önemi onaylandı ve ihracat desteklerinin kaldırılması ve diğer ihracatı teşvik önlemlerinin düzene sokulması ile ticarette zorluk yaratan politikalar ele alındı ancak diğer konular çözümsüz kaldı. Paris İklim Değişikliği Anlaşması ile küresel ısınmanın iki santigrat derecenin altında sınırlandırılması ve küresel ısınma derecesinin 1.5 santigrat ile sınırlandırılması yönünde çalışmaların sürdürülmesi hedefi benimsenirken bu çalışmaların “gıda üretimine tehdit oluşturmayacak bir şekilde” yapılmasının gerektiği de kabul edildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 25 Eylül 2015 tarihinde kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2030 yılına kadar; açlığın ortadan kaldırılması, gıda güvenliğinin ve gelişmiş bir beslenmenin sağlanması ve sürdürülebilir tarımsal üretim gelişmelerinin desteklenmesi çağrılarına yer veriyor. G20 Zirvesi, Asya- Pasifik Ekonomik İşbirliği Zirvesi, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği, Expo Milan 2015, Gıda ve Tarım Küresel Forumu 2016’da ve benzer zirve ve toplantılarda da hükümetler tarafından, sürdürülebilir üretimin gelişmesi ve gıda atık ve israflarının azaltılması yönünde çağrılar yapıldı.

oecd_meeting2

Verimli, Sürdürülebilir ve Dirençli Küresel Gıda Sistemi Deklarasyonu

Bu bilgi ve değerlendirmeler ışığında “Verimli, Sürdürülebilir ve Dirençli Küresel Gıda Sistemi için Daha İyi Politikalar Ortak Deklarasyonu”na imza atan OECD üye ülkelerin Tarım Bakanları ve temsilcileri tarım ve gıda sistemlerinin tüm bu alanlarda küresel çözümlere oldukça önemli katkılar sağlayabileceği kanaatlerini açıkladılar. Deklarasyonda, gıda ve tarım politikaları her ne kadar değişim göstermeye başlamış olsa da ulusal ve uluslararası politik düzenlemelerin ortaya çıkan ihtiyaçları yeterli düzeyde karşılayamadığı kabul ediliyor. Dolayısıyla; “çiftçilerin ve gıda sektörünün eş zamanlı olarak üretimlerini arttırabilmelerini sağlamak, rekabet edebilirliğin ve karlılığın arttırılması, sektörlerin dirençlerinin geliştirilmesi, yurt içi ve uluslararası pazarlara erişim, doğal kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde yönetimi, küresel gıda güvenliğine katkı sağlanması ve hem ticaretin önündeki engellerden kaçınıp hem de pazarlardaki aşarı derecedeki dalgalanmaların üstesinden gelinebilmesi için entegre politika yaklaşımlarına günden güne daha fazla ve acilen ihtiyaç duyulduğu” da Deklarasyonda ifade edildi.

Tarım ve gıda sektörleri ortak hedefleri

Deklarasyonda, tarım ve gıda sektörleri ortak hedefleri:

  • Tüm tüketicilerin; güvenli, sağlıklı ve besleyici gıdaya ulaşabilmesinin sağlanması,
  • Büyük ya da küçük çaplı, kadın ya da erkek tüm üreticilerin, açık ve şeffaf bir küresel ticaret sistemi içerisinde üretimlerini sürdürmesinin ve üreticilerin yaşam standartlarının yükseltilebilmesi için üreticilerin mevcut pazar fısrsatlarından yararlanmalarının sağlanması,
  • Sürdürülebilir üretim ve kaynak kullanımına, iklim değişikliği çözümlerine, riskler karşısında dirençli olunabilmesine katkı sağlamak ve kamu ve ekosistem hizmetleri konusunda ihtiyaçların karşılanmasına katkı sağlamak,
  • Ülkeler dahilinde ve ülkeler arası kapsamlı büyüme ve kalkınmaya katkı sağlamak olarak belirlendi.

Tarım ve gıda alanında entegre bir yaklaşım için politika prensipleri

Belirlenen ortak hedefler ışığında Deklarasyonda tarım ve gıda politikalarında entegre bir yaklaşımın sağlanması amacıyla bir dizi politik prensip üzerinde de anlaşmaya varıldı.

Ortak hedeflerin ardından gıda ve tarım politikaları ile ilgili belirlenen prensipler dahilinde politikalar;

  • Büyüme, kalkınma, ticaret, yatırım, istihdam, sağlık ve çevre ile ilişkiler de dahil olmak üzere ekonomi ile ilgili tüm önlemlerle uyumlu olmalı. Özellikle daha az gelişmiş olan ekonomilerde; sektörün faal olduğu çevrenin (sağlık ve eğitimden, fiziksel alt yapı ve toprak haklarına kadar) etkinliğinin arttırılması, oldukça ihtiyaç duyulan kamu ve özel sektör yatırımlarının desteklenmesi ve küçük çaplı tarım işletmeleri de dahil olmak üzere tüm tarım işletmelerinin büyüme yolunda kendilerine en iyi imkanları sunacak yolları seçme imkanı tanınması konularında özellikle çaba gösterilmesini ihtiyaç duyuluyor.
  • Şeffaf (belirlenen hedefler konusunda ve fayda sağlayacaklara yönelik), hedef gözeten (belli sonuçlar), uygun (hedeflenen sonuçlarla uyumlu), esnek (zaman ve konuma göre değişim gösteren konu ve önceliklere uyum sağlayabilen), tutarlı (uluslararası kural ve yükümlülüklerle uyumlu) ve adil (hem ülke içinde hem de ülkeler arası) olmalı ve aynı zamanda kısıtlı hükümet kaynakları karşısında harcanan paranın karşılığını verebilir olmalı.
  • Sektörün entegrasyonunu geliştirebilecek olan daha iyi işleyen çok uluslu ticaret sistemini desteklemeli. Böylece rakip tedarikçiler de; adil, şeffaf, pazarın yönlendirdiği ve ayrımcı nitelikte olmayan bir temelde pazarın sunduğu fırsatlardan peşinden gidebilir. Bu sayede sektör; kapsamlı ekonomik büyüme, sürdürülebilir kalkınma ve küresel gıda güvenliği gibi ticaretin sunduğu faydalardan yararlanabilir.
  • Sürdürülebilir üretimde büyümenin sağlanması, sektörler arası işbirliği, araştırma ve geliştirme alanında kamu ve özel sektör yatırımlarının artması, teknoloji transferi ve adaptasyonu, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilmek için inovasyon bir öncelik olarak belirlenmeli.
  • Mevcut; su, arazi, orman, enerji, toprak ve biyoçeşitlilik kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanan ve hayvan, bitki ve insan sağlığına katkıda bulunan üretim sistemlerini desteklemeli.
  • Çiftçileri riskler karşısında daha dirençli kılmalı ve çiftçilerin ani meteorolojik olaylar, hastalık salgınları ve piyasalardaki dalgalanmalar gibi ani ve beklenmedik olayları üstesinden gelebilmelerini sağlamalı.

Yeni bir politik yaklaşım

Karşılıklı anlayış ve ülkeler arası güven ortamının oluşturulabilmesi için iletişime açık olmak önem taşıyor. Ayrıca özellikle ticaret, yatırım, inovasyon ve iklim değişikliği konularında uluslararası işbirliğinin geliştirilmesinin önemi de deklerasyonda vurgulanan noktalardan biri. Gıda ve tarım alanlarında OECD üye ülkelerinde politika reform çalışmalarının desteklenmesinde OECD önemli bir yere sahip. Bu nedenle tarım ve gıda sektörlerinde üretimin, sürdürülebilirliğin ve direncin geliştirilebilmesi için hem ulusal hem de uluslararası düzeyde somut eylemlerin daha ayrıntılı bir şekilde geliştirilebilmesi için OECD ve ilgili Uluslararası Organizasyonların ve üye ülkelerin işbirliğine ihtiyaç duyulmakta.

Deklerasyonda, ortak hedeflerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla somut dayanaklar temelli en iyi politikaların oluşturulabilmesi konusunda OECD’nın çalışmalarının hızlandırılması çağrısına da yer veriliyor.

OECD – öncelikli konular

Deklerasyonda OECD tarafından ivedilikle dikkate alınması gerektiği belitilen öncelikli konular;

  • Üretken, sürdürülebilir ve dirençli gıda sistemlerinin geliştirilmesini hedefleyen, herkes için gıda güvenliğini sağlayabilecek, gelişimin farklı düzeylerinde yer alan ve farklı kaynaklara sahip ülkelerin ihtiyaçlarını yansıtacak ve tarım ve gıda sektörüne özgü önlemlerin yanı sıra ekonomik önlemlere de yer veren kapsamlı ve kalıcı politika paketleri.
  • Temel ve uygulamalı bilimlerde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini; teknolojinin adaptasyonunu ve transferini; kamu ve özel sektör ortaklığını; fikri mülkiyet haklarını; eğitim, öğretim, danışmanlık hizmetlerini ve kurumsal değişimleri kapsayacak inovasyon politikaları ve sistemleri.
  • Su, arazi, orman, enerji, toprak ve biyoçeşitlilik kaynakların sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak, ekonomi, çevre ve eko sistemlerin korunması konularında çalışmalara destek sağlayacak ve aynı zamanda iklim değişikliğine adaptasyonuna ve iklim değişikliğinin etkilerini en az düzeyde hissedilmesine etkili bir şekilde olanak sağlayacak entegre tarım politikaları.
  • Tekil olarak tarım ve gıda işletmelerinin ve genel olarak tüm tarım ve gıda sektörünün direncini destekleyecek risk yönetim politikaları.
  • Gıda zinciri boyunca iyi işleyen, rekabetçi ve şeffaf gıda sistemlerinin ve sorumlu işletme idaresinin geliştirilmesini destekleyecek politikalar.
  • Gıda tedarik zinciri boyunca insan, hayvan ve bitki sağlığını destekleyen politikalar.
  • İyi işleyen, daha entegre uluslararası ve yerel pazarları destekleyecek ve aynı zamanda daha geniş kapsamlı büyümeye, sürdürülebilir kalkınmaya ve küresel gıda güvenliğine katkı sağlayacak ticaret ve yerel politikalar.
  • Uluslararası işbirliğinin arttırılmasını destekleyecek uygulanabilir faaliyetler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz