Pakdemirli: “Enzim ihtiyacı yerli ve milli üretimle karşılanacak”

0
5264
Pakdemirli: “Enzim ihtiyacı yerli ve milli üretimle karşılanacak”

Türkiye’nin ilk Biyoteknoloji Endüstriyel Enzim Üretim Fabrikası olan LİVZYM ‘in açılışına katılan Bakan Pakdemirli, Afrika’dan Rusya’ya kadar, bu bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olan tesisin, bundan sonra benzer fabrikaların artmasına öncülük edeceğini söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tamamı yerli ve milli sermayeyle kurulan, Türkiye’nin ilk Biyoteknoloji Endüstriyel Enzim Üretim Fabrikası olan LİVZYM ‘in açılışına katıldı.

Açılışını gerçekleştirmekte oldukları fabrikanın Kamu-Özel ve Üniversite işbirliğinin taçlandığı ebedi bir eser olacağına inandığını vurgulayan Bakan Pakdemirli “Bu fabrika çok büyük hizmetlerle anılacak. Çünkü tarım-orman sektörümüzün bütün paydaşları çok iyi bilirler ki; 19. yy son çeyreğinde keşfedilen enzimler ve enzim teknolojisi, gıda üretim teknolojilerinin geliştirilmesinde,  gıda verimliliğinin arttırılmasında çok büyük önem arz etmektedir. Tarımda ağırlıklı olarak gıda ve yem sektörlerinde, tarım dışında ise; aşı, kâğıt, tekstil, deri, ilaç, kimya, biyoloji ve tıp gibi birçok alan ve sektörde kullanılan enzimler;  daha basit ifadeyle verimliliği ve üretimi artıran, maliyeti düşüren faydalı dostlarımızdır. Enzimler; bir gıda ürünü veya hayvan yeminin protein yapısıyla reaksiyona girerek, onu daha verimli hale getiriyor. Oluşan güçlü yapı, gıdaların sindirilme oranını arttırarak, insan vücudunun ihtiyacını daha kolay şekilde karşılıyor. Aynı şekilde, hayvan yemlerine katılan enzimler; sindirilebilirlik oranını ve yemin besleyici özelliğini de artırıyor. Örneğin hayvan beslemede kullanılan kaba yemde  sindirilebilirlik oranı yüzde 40 civarında iken, enzim kullanılan yemlerde bu oran yüzde 60’a kadar çıkabiliyor. Yani daha az yem kullanarak, daha kısa sürede canlı ağırlıkta ve verimde artışlar sağlıyor.  Kısacası; zamanı daha etkin kullanarak, verimi ve üretimi artırıyoruz” açıklamasında bulundu.

Enzimler diğer katkı maddelerine göre daha çevreci ve uygulaması kolay

Ayrıca enzimlerin, biyokimyasal özellikleri ile diğer katkı maddelerine göre daha çevreci ve uygulaması kolay alternatifler olduğunu belirten Pakdemirli “Buradan şunun altını özellikle çizmek istiyorum; Enzim’de GDO bulunmaz. Enzimler, mikroorganizmalardan elde edilen protein bazlı ürünler olduğundan ve DNA’sı bulunmadığından dolayı, GDO’lu ürünler sınıfında değildir. Aynen insan sağlığında kullanılan aşılarda ya da ekmekte kullanılan mayalarda olduğu gibidir. Bu nedenle güvenle, içimiz rahat olarak enzim kullanılmış ürünleri kullanabilir ve tüketebiliriz. Tabi burada daha önemli bir hususun daha altını çizmekte fayda var: Dünya’da enzim sektörünün 8 Milyar dolar gibi büyük bir pazarı var. Önemli bir biyoteknoloji altyapısı gerektiren bu alanda Kuzey Amerika, Kanada ve Danimarka’nın hâkim olduğunu görüyoruz. Tamamına yakınında dışa bağımlı olduğumuz bu alanda, biz de; yıllık 120 ila 150 Milyon dolar arasında ithalat yapıyoruz. Ve bu pazarın yüzde 23’lük önemli bir kısmını gıda enzimleri oluşturuyor. Ülkemizde enzim ihtiyacının yaklaşık %35’i gıda sanayinde kullanılıyor” dedi.

Enzim ihtiyacı yerli ve milli üretimle karşılanacak

LİVZYM Biyoteknoloji Araştırma Geliştirme Fabrikası sayesinde Türkiye’nin, enzim sektörüne hızlı ve kararlı bir giriş yaptığını ifade eden Bakan Pakdemirli “İnşallah gıda, yem gibi birçok üründe enzim ihtiyacımızı, bundan sonra modern teknolojilerle, yerli ve milli üretimle karşılayacağız. Teknolojik ara ürünlerde artan fiyatlardan da, tüketicinin nihai ürün bazında en az seviyede etkilenmesini sağlayarak, gıda ve yem güvenliğinde alt yapımızı daha da güçlendireceğiz. Bu fabrikada ilk etapta, ülkemizde en çok kullanılan üç enzimin üretimi yapılacaktır. Kademeli olarak başlayan üretimle, öncelikle günlük 10 ton sıvı enzim üretimi ile ithalatın onda birini, bir yıl içinde 30 ton sıvı enzim üretimi ile ithalatın dörtte birini, üç yıl içinde ise firmanın ilave yatırımlarıyla beraber ithalatın önemli bir kısmını yerli üretimle karşılamayı hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Afrika’dan Rusya’ya kadar, bu bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olan bu tesisin, bundan sonra benzer fabrikaların artmasına öncülük edeceğini belirten Pakdemirli “Böylece, 1,5 Milyara dolara ulaşan bölgesel enzim pazarında, Türkiye inşallah önemli bir ihracatçı ülke konumuna ulaşacaktır” diye konuştu.

Varank: “Yüzde 100 dışa bağımlı olduğumuz enzim ithalatını engelleyebileceğiz.”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bu fabrika sayesinde, yüzde 100 dışa bağımlı olduğumuz enzim ithalatını engelleyebileceğiz. Bu fabrika ilk aşamada gıda güvenliğini odağına alarak; un ve früktoz şurubu üretiminde kullanılan endüstriyel enzimleri tamamen yerli ve milli imkânlarla üretmeyi hedefliyor” dedi. 

Yapılan işin kıymetli olduğunu belirten Bakan Varank, “Bu fabrikanın beni heyecanlandıran özelliğiyse, aşı ve ilaç üretimi alanlarında güçlü bir altyapıyı kazanmış olmamız. Gerekli çevresel tedbirleri ve sertifikasyonları almak kaydıyla, ihtiyaç halinde bu tesiste, yüksek montanlı aşı üretimi gerçekleştirilebilir. Türkiye’nin gerek aşı gerekse ilaç alanında virüsle en iyi şekilde savaşan bir çözümü bulmasının önünde hiçbir engel yok” ifadesini kullandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz