TÜRKTOB Başkanı Yılmaz: “Türkiye’de üretilen tohumluklar doğaldır”

0
436
TÜRKTOB Başkanı Kamil Yılmaz, gazetecilere tohumculuk sektörü ile ilgili özel bir sunum yaptı

Son dönemde kamuoyunda sertifikalı tohumların insan sağlığına zararlı olduğuna, genetiği değiştirilmiş organizmalarla (GDO) eş görüldüğüne dair görüşlerin olduğunu belirten Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, “Türkiye’de üretilen tohumluklar doğaldır. Hiçbirisinin genetiği değiştirilmemiştir. Türkiye’de GDO’lu tohumların üretilmesi, ithalatı yasak.” şeklinde konuştu.

Ekonomi Gazetecileri Derneği(EGD) ile Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin (TOBB) birlikte düzenlediği 13. Kartepe Ekonomi Zirvesi 23-25 Şubat 2018 tarihinde Kocaeli Kartepe’de gerçekleştirildi. Turkcell, Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve The Green Park Hotels’in destek verdiği Kartepe Ekonomi Zirvesi’ne İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 15 şehirden 200 ekonomi gazetecisi katıldı. EGD’nin temsilcilik açtığı 15 ilin temsilcisinin de hazır bulunduğu zirvede mesleki konular masaya yatırıldı.

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz

Zirve kapsamında TÜRKTOB Başkanı Kamil Yılmaz, gazetecilere tohumculuk sektörü ile ilgili özel bir sunum yaptı ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte gazetecilerin tohumculuk sektörü ile ilgili sorularını cevapladı.

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, yaptığı sunumda 1990’da 97 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretiminin 2016’da 958 bin tona, 2017’de ise 1 milyon 49 bin 361 tona yükseldiğini söyledi. Türk tohumculuk sektörünün geldiği son noktaya ilişkin bilgiler veren Yılmaz, tohumun, insanların beslenme ve giyinmesinde çok önemli bir sektör olduğunu bildirdi.

Son dönemde kamuoyunda sertifikalı tohumların insan sağlığına zararlı olduğuna, genetikleri değiştirilmiş organizmalarla eş görüldüğüne dair görüşlerin olduğunu belirten Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu konularda Türkiye’de üretilen tohumluklar doğaldır. Hiçbirisinin genetiği değiştirilmemiştir. 2010 yılında biliyorsunuz Biyogüvenlik Yasası çıktı. Buna göre Türkiye’de GDO’lu tohumların üretilmesi, ithalatı yasak. Sadece Biyogüvenlik Kurulu’nun izin verdiği, mısır ve soyada ürünlerin ithalatı yem sanayisinde kullanılmak üzere yapılıyor. Ancak Türkiye’de bunun üretimi yasak.

İkincisi hibrit tohumlar gerçekten verimi artıran mısırda, domateste, biberde, mısırda, ayçiçeğinde, salatalıkta önemli mekanizmalardan bir tanesi. Hibrit tohumlar hiçbir zaman laboratuvar ortamında, yapay şartlarda elde edilmiş değil. Bunlar doğal ortamda saflaştırılmış… Hibrit tohum elde ederken melezleme yapılan bireylerin yakın akraba olması istenmez. Mümkün olduğu kadar uzak akraba olması istenir. Buradaki amaç en yüksek verimi sağlamaktır.”

“Sertifikalı tohumla verim artıyor”

Yılmaz, son dönemde sertifikalı tohum karşıtı söylemlerin dillendirilmeye başlandığını da kaydederek, şunları söyledi:

“Ne yazık ki sertifikalı tohum kullanımın yaygınlaşmasının çok uluslu şirketlerin ve büyük marketlere ürün satan tedarik zincirlerin işine yaracağını söyleyenler var. Bitkisel ürünlerde üretim miktarları 2017’de tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 68 milyon 61 bin ton, sebzelerde 30 milyon 826 bin ton ve meyvelerde 20 milyon 809 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 4,2, sebzelerde yüzde 1,8, meyvelerde yüzde 9,7 oranında artış olmuştur.

Ülkemizde ekilen tarım alanları ürün gruplarına göre ya aynı kalıyor ya da azalıyor. O zaman bu üretim artışlarını nasıl sağlayabiliyoruz? Tabi ki en başta sertifikalı tohum üretimi ve kullanımının yaygınlaşmasıyla ve modern yetiştirme tekniklerinin kullanılmasıyla artıyor. Sertifikalı tohum verimin en az yüzde 25, hibrit çeşitlerde yüzde 100 oranında artmasını sağlayan tohum demektir.”

“2017’de 238 milyon adet meyve fidanı üretildi”

Yılmaz, tohumculuk sektöründe 1980’de 3 olan şirket sayısının bugün 832’ye çıktığını belirterek, “1990’da 97 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi 2002 yılında 145 bin tona, 2016’da 958 bin tona ve 2017’de 1 milyon 49 bin 361 tona yükseldi.” diye konuştu.

Tohumluk üretiminin 2007’de 325 bin ton iken 2008’de kurulan ve bugün 43 bin üyeye ulaşan TÜRKTOB’un çalışmaları sayesinde rakamın ciddi artış göstererek 2010’da 497 bin tona yükseldiğini dile getiren Yılmaz, ondan sonraki yıllarda da sektörün istikrarlı bir ilerleme sağladığını bildirdi.

Yılmaz, fide, fidan ve süs bitkilerinde önemli noktaya geldiklerini belirterek, “2017’de 238 milyon adet meyve fidanı, 4 milyar adet sebze fidesi, 1 milyar 619 bin adet süs bitkisi üretildi.” ifadesini kullandı.

Fidan, fide ve süs bitkileri üretiminin tamamına yakınının özel sektör tarafından gerçekleştirildiğini aktaran Yılmaz, 2017’de 56 milyonu aşkın iç mekan süs bitkisi, 491 milyona yakın dış mekan süs bitkisi, 22 milyona ulaşan çiçek soğanı üretimiyle ciddi rakamlar elde ettiklerini anlattı.

Hedef küresel tohum ticaretinde ilk beşe girmek

Yılmaz, sadece 30-35 yıl önce tohumculukta “ihracat” diye bir kavramın olmadığını, sadece ithalatın olduğunun altını çizerek, “Ancak 2017 sonu itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 73’e çıktı. Buna fide, fidan ve süs bitkileri eklendiğinde bu oran yüzde 90’ın üzerine çıkmıştır.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin geçen yıl 185 milyon dolarlık tohum ithal ettiği bilgisini veren Yılmaz, buna karşılık ihracatın 136 milyon dolara ulaştığını bildirdi. Yılmaz, son 15 yılda ihracatı 8 kat artırdıklarını, 80 ülkeye tohum ihraç ettiklerini, hedeflerinin küresel tohum ticaretinde dünyada ilk 5 ülke arasına girmek olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin önemli bir tarım ülkesi olduğuna değinen Yılmaz, özellikle tahıllarda, sebzelerde ve meyvelerde dünyada önemli üreticilerden olduğunu vurguladı.

Türkiye’de tahıl üretim alanlarının azaldığını ancak üretim miktarının arttığını dile getiren Yılmaz, kaliteli tohumların kullanılmaya başlaması sonrası bitkisel ürünlerde ekim alanlarının azalmasına rağmen üretimin arttığını aktardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz