MÜSİAD: “Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü Kurulmalı”

0
862
MÜSİAD: “Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü Kurulmalı”

Türkiye’de yetiştirilen ve yerli tohum olan kenevir bitkisinin, Türk Keneviri olarak tescil ettirilmesi gerektiğini ifade eden MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, kenevir üzerindeki tüm çalışmaların koordinasyonu için Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü kurulmasını talep etti.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Türkiye’de Kenevir üretimine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kaan açıklamasında; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleriyle yeniden gündeme gelen kenevir üretimi konusunda, Stratejik Sektörler ve Politikalar Başkanlığı ve Milli ve Yerli Üretim Üst Kurulu başta olmak üzere, MÜSİAD olarak etkin rol alarak, konunun yakın takipçisi olacaklarını ifade etti.

Kenevirin, petro-kimya, plastik, enerji, biyodizel, kağıt-karton ürünleri, tekstil sektörü, plastik ve alt sektörleri, otomotiv, gıda, tarım ile medikal tıp alanlarında kullanılan ekonomik değeri yüksek bir bitki olduğuna dikkat çeken Kaan; açıklamasında şunları kaydetti:

“Ülkemizde, uyuşturucu maddeler kanunu gereği üretimi yasaklı tarım ürünleri arasında yer alan kenevirin, 2016 yılında hazırlanan yönetmelik ile yeniden kontrollü şekilde yetiştirilmesi planlanmıştır. Ancak, henüz üretim aşamasına geçilmemekle birlikte, kapsamlı bir planlama da oluşturulmamıştır.

Türk Keneviri Tescillenmeli

Kenevir tohumu (photo: Pixabay/ulleo)

Sanayi üretimi için son derece önemli olan ve yüksek verimliliği sayesinde hammadde giderleri noktasında oldukça büyük bir avantaj sağlayan bitkinin, gerekli planlamalar tamamlanarak, bir an önce kontrollü bir şekilde üretimine başlanması elzemdir.

Kenevirin Anadolu’da tarih boyunca varlığı bilinen türü, Avrupa’da ve diğer bölgelerde üretilen çeşitlerine göre kalitesi ve yüksek verimliliğiyle öne çıkmaktadır. Bu farklılığından dolayı, topraklarımızda yetiştirilen ve yerli tohum olan kenevir bitkisini, Türk Keneviri olarak tescil ettirmemiz gerekmektedir.”

Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü Kurulmalıdır

MÜSİAD olarak üzerinde uzun zamandır çalıştıkları Türk Keneviri üretimi ile ilgili elde ettikleri veriler ışığında birtakım öneriler de oluşturduklarını sözlerine ekleyen Kaan, bu önerilerini şöyle sıraladı:

“Yönetmeliğin hızlı bir şekilde işlevsel hale getirilebilmesi için, yönetmelikte belirtilen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aldığı kararların bir an önce İl Tarım ve Orman Müdürlükleri’ne bildirilmesi gerekmektedir.

Tohum üretimi, kenevir üretimin en önemli aşamalarından biridir. Tohum üretimi ile eşzamanlı olarak, 19 ilde kenevir üretim alanları, İl Tarım ve Orman Müdürlükleri tarafından hızlıca belirlenmeli ve yetersiz kalması durumunda diğer illerde de üretim bölgeleri artırılmalıdır. Bu illerde, planlamalar tamamlanmalı ve tohum üretimi ivedi şekilde başlamalıdır.

Türk Keneviri tohumu üzerinde laboratuvar çalışmaları yapılarak, uyuşturucu seviyesi düşük “Endüstriyel Türk Keneviri” tohumu üretilmelidir. Konuyla ilgili çiftçiler bilgilendirilerek, bitkinin yetiştirilmesi noktasında teşvik edilmeli ve üretime katılımları sağlanmalıdır. Tüm bu süreçlerin takibi ile planlı ve kontrollü bir şekilde ilerleyebilmesi için bir Türk Keneviri Araştırma Enstitüsü kurulmalıdır.”

“MÜSİAD Olarak Desteğe Hazırız”

“Tohumu, kökleri, dalları ve çiçeğiyle birlikte, tamamından sanayi üretiminde faydalanmanın mümkün olduğu kenevirin, bütün halinde üretim sürecine dâhil edilmesi, buna engel teşkil eden maddelerle ilgili, mevcut yönetmelikte değişikliğe gidilmesi gerekmektedir.Üretilen bitkinin, tamamıyla sanayiye aktarılması ve suistimale mahal vermemek adına ileri teknolojik imkânlardan faydalanılarak tam kontrol sağlanması mümkündür.

Gerekli şartlar sağlandığında ve kontrol mekanizmaları kusursuz işletildiğinde, Türkiye’nin hemen hemen tüm bölgelerinde Türk Keneviri, başarılı bir şekilde üretilebilecektir.

Planlama aşamalarından, üretici ve sanayiciye ulaşma noktasına kadar Araştırma Enstitüsü’nün yapacağı tüm çalışmalara; sivil toplum kuruluşları, sanayiciler, üniversiteler ve çiftçiler mutlaka dâhil edilmelidir.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz