Akrilamid ve kanser ilişkisi

0
1045
Kahve, patates kızartması, cipsler, bisküvi, kraker, ekmek, hamur işleri, kahvaltılık tahıllar gibi ürünler, yapıları ve hazırlanma koşulları gereği yüksek oranda akrilamid içerebilen ürünler grubunda yer almaktadır.

Gıdalarda doğal olarak oluşan Akrilamidi günlük hayattan tamamen çıkarmak mümkün değil. Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından “Muhtemel Kanserojen Listesi”ne alınan akrilamid nedir? Nasıl oluşur? Tüketici nasıl önlem alacak? Bu konuda merak edilenleri İnvenura Gıda Analiz ve Denetim Laboratuvarları cevapladı.

İnvenura Gıda Analiz ve Denetim Laboratuvarları, İngiltere Gıda Standartları Kurumunun (FSA), “nişasta içeren yiyeceklerin yüksek sıcaklıkta pişirilmeleri sonrasında bir kimyasal olan “akrilamid” maddesinin açığa çıktığı ve bu maddenin kansere yol açabileceği uyarısı” üzerine kamuoyunu bilgilendiren bir duyuru yayınladı.

Akrilamid maddesinin ilk olarak 2002 yılında tespit edildiği bildirilen açıklamada, deney hayvanları üzerinden yapılan çalışmalar sonucunda kanserojen olduğu tespit edilen Akrilamid’in, Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından “Muhtemel Kanserojen Listesi”ne alındığı, Avrupa Birliği Gıda Otoritesinin (EFSA) de Akrilamid riskini onaylayarak, her yaş grubundan bireylerin “Diyet Kaynaklı” olarak risk altında olduğunu bildirdiği kaydedildi.

Akrilamid’in; gıdaların işlenmesi ya da üretilmesi aşamalarında eklenen bir katkı maddesi değil, gıdaların doğal yapısı gereği, üretilmesi sırasında kendiliğinden oluşan bir madde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

Akrilamid nasıl oluşur?

Şeker ve nişasta içeriği fazla olan gıdaların yüksek sıcaklıkta pişirilmesi sonucu ortaya çıkan Akrilamidin ya da gıda bilimindeki ismi ile “maillard”, halk dilindeki nitelendirilişiyle “kararma” reaksiyonu sonucunda ortaya çıkmaktadır. Kararma reaksiyonunun gerçekleşmesi ise gıdaların doğal yapısında bulunan şekerin, proteinin yapıtaşı olan asparjin ile yüksek sıcaklıkta karşılaşması üzerine tepkimeye girmesiyle oluşmaktadır. Diğer deyişle, yapısında şeker ve protein içeren yüksek sıcaklıkta pişirilmiş tüm gıdalarda Akrilamid oluşabilmektedir ve günlük olarak sıklıkla tüketilen birçok ürün bu sınıfa girmektedir.

Her ürün grubunda akrilamid bulunur mu?

Kavurma, kızartma, fırınlama gibi yüksek derecede yapılan pişirme işlemlerinde (120°c ve daha yüksek) sıcaklığın ve işlem süresinin uzamasının Akrilamid oluşumunu arttırdığı bilinmektedir. Pişirme şeklinin Akrilamid oluşumuna olan etkisine örnek verilmesi gerekirse, patates kızartması riskli ürün grubunda yer alırken haşlanmış patatesin Akrilamid riski içermediği bilinmektedir.

Kahve, patates kızartması, cipsler, bisküvi, kraker, ekmek, hamur işleri, kahvaltılık tahıllar gibi ürünler, yapıları ve hazırlanma koşulları gereği yüksek oranda akrilamid içerebilen ürünler grubunda yer almaktadır.

Akrilamid, doğal bir sürecin sonucudur

Burada üzerinde durulması gereken nokta, bu reaksiyonun doğal bir sürecin sonucu olması nedeniyle, evde uygulanan ısıtma işlemi ile ticari işletmelerde uygulanan ısıtma işlemleri arasında herhangi bir fark olmadığıdır. Örneğin ekmeğin ya da herhangi bir hamur işinin evde veya ticari işletmede yapılması Akrilamid oluşumu açısından bir farklılık yaratmamakta, undan yapılan ve yüksek sıcaklıkta pişirilen her ekmek ya da her hamur işi Akrilamid oluşumuna müsait bulunmaktadır.

Bilinçli tüketiciler olarak ne yapılmalıdır?

Yukarıda da belirtildiği gibi gıdalarda doğal olarak oluşan Akrilamidi günlük hayattan tamamen çıkarmak mümkün değildir ve bu konudaki risk yönetimi, maruz kalınan dozun kontrolü ile mümkündür. Özellikle Akrilamid oluşumu açısından riskli gıda üreticisi firmalar, üretim süreçlerini, pişirme sıcaklığı ve pişirme sürelerini en uygun seviyede muhafaza ederek Akrilamid oluşma ihtimalini en düşük seviyeye çekmelidirler.

Tüketiciler için ise iki farklı alternatif söz konusudur. Birincisi, evde yapılan pişirme işlemlerinde kesinlikle kararmanın önüne geçmektir. İkincisi, dışarıdan satın alınan ürünlerin aşırı pişmiş, kızarmış ve özellikle yanmış olmamasına dikkat etmeleridir. Akrilamid riskini bu şekilde azaltmak mümkündür.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz