TMO ve TİGEM’in hesapları ibra edildi

0
418

TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonunda, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin hesapları ibra edildi.

TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, komisyonda yaptığı sunumda, kurum olarak yurt içi ve yurt dışı piyasalarını yakından takip ettiklerini ve üretici, sanayici ve tüketici memnuniyeti için gayret gösterdiklerini söyledi.

Bu yıl içerisinde üreticilerden toplam 2,5 milyon ton ürün alımı gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Bu yıl yapılan alımların 2,4 milyon tonu hububat, 96 bin tonu nohut, 14 bin tonu yeşil mercimek ve 36 bin tonu haşhaştır. Alımların karşılığında 3 milyar lira ödeme yapıldı.” diye konuştu.

Hububat alımlarının 1,1 milyon tonunun lisanslı depolar üzerinden Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) şeklinde yapıldığına işaret eden Güldal, TMO’nun 25 yıl aradan sonra ilk defa bakliyat alımı yaptığını ifade etti.

Güldal, finansman amacıyla tarımsal emtia (buğday-findık) kullanılarak 350 milyon lira tutarında Kira Sertifikası ihracı gerçekleştirdiklerini belirterek, öncelikli amaçlarının tarım piyasalarında finansmana erişim araçlarını çoğaltmak, finansman maliyetini azaltmak ve finansman temininde hassasiyetleri olan kitlelere alternatif finans kaynakları sunmak olduğunu ifade etti.

TMO’nun Bakanlar Kurulu tarafından verilen görevleri etkin bir şekilde yerine getirdiklerini dile getiren Güldal, “TMO, AFAD ve Türk Kızılayı iş birliğiyle ihtiyaç sahibi ülkelere gıda yardımı yaptı. Bu kapsamda bu güne kadar Pakistan, Filistin, Somali, Yemen ve Suriye gibi ülkelere toplam 312 bin ton un, 2 bin ton pirinç yardımında bulundu.” ifadesini kullandı.

Güldal, Türkiye’deki depo açığının giderilmesi amacıyla TMO tarafından “Özel Sektöre Uzun Süreli Kiralama Yöntemiyle Lisanslı Depoculuk Kriterlerine Uygun Hububat Depoları Yaptırılması” sürecinin başlatıldığını kaydederek, şöyle konuştu:

“Bu proje ile lisanslı depoculuk sisteminin ülke genelinde yaygınlaşması amaçlanmış olup lisanslı depoculuk sistemiyle birlikte ürünler daha sağlıklı depolarda muhafaza edilecek ve arz talep dengesi kurulacaktır. Türk tarımının dünya tarımına entegre olması ve rekabet gücünü artırarak tarımsal ürün endüstrimizde küresel markalarla rekabet edebilecek firma ve markalarımızın ortaya çıkabilmesi için lisanslı depoculuğun geliştirilmesi gerekmektedir. Verilen destek ve teşviklerle lisanslı depoculuk, üreticilerimiz için çok daha cazip hale getirildi.”

Lisanslı depolar üzerinden yapılan hububat alımlarının yıllar itibarıyla artış göstermesinin lisanslı depoculuğun yaygınlaşmasında etkin olduğuna işaret eden Güldal, “TMO hububat alımlarının 2016 yılında yüzde 5’ini (222 bin ton), 2017 yılında yüzde 15’ini (334 bin ton), 2018 yılında ise yüzde 47’sini (1,1 milyon ton) lisanslı depolar üzerinden ELÜS olarak yapılmıştır. Önümüzdeki alım döneminde bu oranın yüzde 50’nin üzerinde olmasını hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Sunumun ardından milletvekillerinin konuşma ve sorularına geçildi.

CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, lisanslı depoculuğun Türk tarımının gelişmesinde ne denli etkili olduğuna ilişkin sorusu üzerine Güldal, Türk tarımının gelişmesinde pek çok yöntem bulunduğunu, lisanslı depoculuğunda bunlardan biri olduğunu ifade ederek, “Çünkü bu yöntem, ürünü sağlıklı ve kaliteli bir biçimde muhafaza etme imkanı sunuyor. 2023 yılına kadar da 5 milyon tonluk bir hedef belirledik.” diye konuştu.

İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, Sakarya’da üretilen mısırın ne kadarının TMO tarafından alındığına yönelik sorusuna Güldal, “Sakarya’da çiftçi kayıt sistemindeki herkesin ürününü alıyoruz. Tüketim yeri olduğu için de bu mısır kendi iç piyasada da satılıyor.” ifadesini kullandı.

Görüş ve önerilerin sunulmasından sonra TMO’nun 2015 ve 2016 yılı bilanço hesapları ibra edildi.

Komisyonda daha sonra Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) 2015-2016 yılı hesapları görüşüldü.

TİGEM Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece, buradaki sunumunda, tarım sektörünün gelişmesi için 17 işletme ve 3 milyon 274 bin dekar araziyle faaliyetlerini gayretle sürdürdüklerini belirtti.

Özellikle buğday gibi stratejik önem taşıyan ürünlerin tohumculuğunun geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için çalıştıklarına değinen Işıkgece, “Bu kapsamda 2017’de 148 bin ton gerçekleştirilen sertifikalı hububat tohumu dağıtımımızın 2018’de 170 bin tona çıkarılması hedeflenmiştir. İklim şartlarına uygun olarak, bu yıl üretim desenimizde sertifikalı tohum amaçlı 26 çeşit buğday, 8 çeşit arpa, 3 çeşit tritikale ve 1 çeşit yulaf olmak üzere toplam 38 çeşitte hububat üretimi yapılmıştır.” diye konuştu.

Işıkgece, sığırcılık ihtisas alanı olarak belirlenen 14 işletmede 5 ırkla damızlık sığır yetiştiriciliği faaliyetlerinin sürdürüldüğünü vurguladı.

İşletmelerinin uluslararası standartlara uygun hale getirmenin, hayvan sağlığı hizmetlerinin yürütülmesinde çağın araçlarını kullanarak hizmetlerin etkin ve sürdürülebilir olmasını sağlamanın ana hedefleri olduğunu belirten Işıkgece, “Damızlık sığır varlığımız 9 yılda 17 bin baştan 32 bin başa, damızlık sığır dağıtımımız ise 4 bin baştan 7 bin başa çıkarılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Damızlık koyun yetiştiriciliğinin de 9 işletmede 10 ırk ile sürdürüldüğünü ifade eden Işıkgece, 2009-2017 yılları yatırımları ile 103 bin baş olan damızlık koyun varlığının 170 bin başa çıkarıldığını aktardı.

Işıkgece, Türkiye’de atçılığın geliştirilmesi ve gen kaynaklarının muhafazası için 3 işletmede Safkan Arap Atı yetiştiriciliği yapıldığını vurgulayarak, “TİGEM, atçılık sektörüne her yıl ortalama 250 baş yarış tayı kazandırıyor. Bu taylar 2017 yılında koşu sahalarındaki Safkan Arap atlarının yüzde 24’ünü oluşturuyor.” dedi.

Son 10 yılda sulu tarım arazilerinin 210 bin dekardan 942 bin dekara çıkarttıklarına değinen Işıkgece, söz konusu arazilerin modern basınçlı sulama sistemleriyle sulanabilir duruma geldiğini ifade etti.

Işıkgece, 2003-2015’de TİGEM’e ait 20 işletmenin özel sektör firmalarının kullanımına açıldığını belirterek, “2017 sonu itibarıyla bu işletmelerde 855 milyon liralık yatırım yapılmıştır. Toplam arazi varlığımızın yüzde 92’sini teşkil eden bu işletmelerde bugün itibarıyla 3 bin 541 personel istihdam edilmektedir.” bilgisini paylaştı.

Türkiye ile Sudan arasında tarımsal üretimin ve ticaretin arttırılması amacıyla ikili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına ilişkin anlaşmanın uygulamaya konulduğunu kaydeden Işıkgece, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu kapsamda yüzde 80 TİGEM ve yüzde 20 Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ortaklığında Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi kurulmuş, Sudan’da 12 bin 500 hektar alanda örnek çiftlik kurulması ve 780 bin 500 hektar tarım arazisinin Türk girişimcilerinin yatırımlarına açılması ile ilgili çalışmalar başlatılmıştır. Projenin uygulamaya konulması ile birlikte ithal etmek zorunda olduğumuz tarımsal ürünlerin önemli bir kısmının proje kapsamında üretilerek, tarımsal stratejimize uygun küresel ölçekte şirketlerimizin oluşmasının sağlanması hedeflenmiştir.”

Komisyonda, TİGEM’in 2015 ve 2016 yılarına ilişkin hesapları ibra edildi.

Kaynak: Meclis Haber

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz