Etteki sorunun temelinde süt fiyatlarındaki istikrarsızlık yatıyor

0
569
Süt üreticisinin litre başına zararının 42 kuruş olduğunu kaydeden TZOB Genel Başkanı Bayraktar, çiğ süt ile perakende süt fiyatları arasındaki makasın da 4 katına yaklaştığını ifade etti.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Süt hayvancılığını ayakta tutamazsak ette ithalatçı olmanız kaçınılmazdır. Çünkü materyal oradan geliyor.”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birlik Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, etteki sorunun temelinde süt fiyatlarındaki istikrarsızlığın yattığını belirtti.

Bayraktar: “Şuan bir ithalat var. Bu ithalat et fiyatlarını baskılıyor. Koyun etinde üretim açığımız görünüyor. Bu da fiyatlara yansımış durumda.”

Süt üreticisinin litre başına zararının 42 kuruş olduğunu kaydeden Bayraktar, çiğ süt ile perakende süt fiyatları arasındaki makasın da 4 katına yaklaştığını ifade etti. Bayraktar şöyle konuştu:

“Yaptığımız çalışmaya göre, 2014 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında üreticinin eline geçen ortalama çiğ süt fiyatları, perakende süt fiyatlarının yüzde 37,6’sını oluşturuyordu. Üreticinin eline geçen çiğ süt litre fiyatı 1 lira 15 kuruşken, perakende süt fiyatı 3 lira 6 kuruştu. Aradan geçen bu kadar zamanda üreticinin eline geçen çiğ süt litre fiyatı, 1 lira 14 kuruşa inerken, perakende süt fiyatı 4 lira 14 kuruşa çıktı. 3 yılı aşan bir sürede, üreticinin eline geçen çiğ süt fiyatı yüzde 0,87 azalırken, perakende fiyatlarda yüzde 35,29’luk bir artış yaşandı. Üreticinin eline geçen ortalama çiğ süt fiyatlarının, perakende süt fiyatlarına oranı yüzde 37,6’dan yüzde 27,5’e indi. Çiğ süt ile perakende süt fiyatları arasındaki makas 4 katına yaklaşmıştır. 2014 yılı Temmuz ve Ağustos aylarındaki oran bugün olsa çiğ süt fiyatları, 1 lira 14 kuruş değil, 1 lira 56 kuruş olacaktı. Üreticinin litre başına zararı 42 kuruştur. Bu böyle gitmez. Bundan ne üretici ne de tüketici kazançlı çıkmıştır.”

“Söylenenin aksine çiftçimiz, enflasyon hemen her zaman mağduru”

Söylenenin aksine çiftçinin enflasyonun hemen her zaman mağduru olduğunu, süt fiyatlarının da bunu gösterdiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:

“Dün tüketici ve yurt içi üretici fiyat endeksleri açıklandı. Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ise 16 Ekim’de duyurulacak. En son açıklanan Eylül ayı tüketici fiyat endeksinde, sadece gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0,23’lük bir düşüş oldu. Gıdada yıllık artış ise yüzde 12,5. Tüketici fiyat endeksindeki yüzde 11,2’lik artışın 2,72 puanı gıda ve alkolsüz içeceklerden kaynaklanıyor ama gıda dışında yüzde 8,48’lik fiyat artışını da unutmamak gerekiyor. Şimdi gıdadaki yüzde 12,5’lik artış göz önüne çıkarılıyor ama ulaştırmadaki yüzde 16,1’lik artış görülmüyor. Dün yurt içi üretici fiyat endeksi de açıklandı. Buradaki yıllık fiyat artışı yüzde 16,28. Ara mallarında artış yüzde 22,96’ya ulaşıyor. Kimsenin bunlara baktığı yok. Enflasyonla tüm sektörlerde mücadele yapılırsa başarıya ulaşılır. Sadece gıda üzerine gidilerek enflasyonla mücadelede başarı sağlanamaz.”

İthalat et fiyatlarını baskılıyor

Bayraktar, toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Et ithalatıyla ilgili bir soru üzerine Bayraktar, şunları söyledi:

“Şuan bir ithalat var. Bu ithalat et fiyatlarını baskılıyor. Koyun etinde üretim açığımız görünüyor. Bu da fiyatlara yansımış durumda. Zaten Kurban Bayramından sonra bir süre arz talep dengesindeki bozulma nedeniyle fiyatlar düşer. Asıl mesele, dünyada hiçbir ülke ithalat yaparak et ihtiyacını karşılayamaz. Biz de karşılayamayız. Esas olan üretimi artırmaktır. Üretici maliyetlerimiz yüksek. Özellikle yem başta olmak üzere girdilerimiz pahalı. Bunları iyileştirmemiz, hastalıklarla mücadelede mesafe almamız lazım. Tesislerimizin şartlarını da düzeltmeliyiz. Verimlilik rakamlarını yukarıya çekmeliyiz. Bunları yaparsak, et açığını kapatabilir, ülkemizi doyurabiliriz. Biz sadece 81 milyonu değil 5 milyon sığınmacı ve yabancıyı da doyuruyoruz. Değişik ülkelerden ülkemize sığınmacılar gelmeye devam ediyor. Bunları da besliyoruz. 17 milyar dolarlık ihracata da katkı yapıyoruz. Bunlar kolay şeyler değil. Zor şartlarda üretim yapan üreticilerimiz, bu ülkenin gıda güvencesini sağlıyor. Bunun için bizim muhakkak surette üretimimizi artırmamız gerekiyor. Bunun içinde besi hayvancılığına gerekli desteği vermemiz lazım.

Süt hayvancılığımız gelişmemişse veya süt hayvancılığımızda gelişme durmuşsa sizin ette ithalatçı olmanız kaçınılmazdır. Çünkü materyal oradan gelir. Bugün süt fiyatlarının bulunduğu seviye, üreticimizi kurtaracak bir seviye değildir. Şu an ortalama süt fiyatları 1 lira 14 kuruştur. Olması gereken rakam 1 lira 55-1 lira 60 kuruştur.  Benim üreticim 1 kilogram süt satarak 1 kilogram yem alamıyor. Buna ne kadar devam edebiliriz? O zaman süt hayvancılığını muhakkak surette ayakta tutmamız lazım. Süt hayvancılığında fiyat istikrarı son derece önemli. Çiğ süt fiyatı 3 sene evvel 1 kuruş daha yüksekti. O zaman sanayicimizin de bu noktada biraz daha dikkatli olması lazım. Üreticimizi kollaması koruması lazım.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz