Ana Sayfa Konuk Yazar Güvenli ve erişilebilir suya ulaşma bir insanlık hakkıdır!

Güvenli ve erişilebilir suya ulaşma bir insanlık hakkıdır!

0
1454
İ. Uğur Toprak TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı

Hava; toprak ve su insanoğlunun hayatındaki üç vazgeçilmez değerdir. Su olmadan yaşam olmayacağı açıktır. Su yaşamdır. Su gıda güvenliğinin ve gıda güvencesinin olmazsa olmaz koşullarından en önemlisidir. Yeterli ve güvenli suyun olmadığı koşullarda tarımsal üretimin yeterliliğinden, gıda güvencesi ve güvenliğinden söz edilemez.

Sağlıklı suya erişim tüm insanlar için bir temel hak olduğu halde, Dünya Sağlık Örgütü 2018 verilerine göre dünyadaki insanların 5,2 milyarı güvenli suya erişebilirken en az 2 milyar insan kirlenmiş su kullanmaktadır ve her yıl yaklaşık 842.000’i kirlenmiş kullanım ve içme suyu ve yetersiz hijyenin sebep olduğu ishal, vb. hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir ve bunların 361.000’i 5 yaş altı çocuklardır.

Gıdaya erişimde görülen dünyadaki dengesiz dağılım, güvenli suya erişimde de benzer şekilde görülmekte, yaklaşık 80 ülkede nüfusun % 40‘ı su talebini karşılayamamaktadır. Bir taraftan dünya nüfusu hızla artarken, diğer taraftan su kaynakları kirlenme, israf, iklim değişikliği gibi birçok nedenle azalmaktadır. Bu azalmaya karşı etkin önlemler alınmamakta, tam tersine her geçen gün özellikle madencilik, metalurji, kimya, dericilik gibi çeşitli endüstri kollarının sanayi atıklarıyla, evsel atıklarla, tarımsal kirleticilerle hızla kirlenmeye devam etmektedir. Bu nedenle yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesinin önüne geçilmesi, atık suların içilebilir sulardan uzak tutulması, tüketim amaçlı kullanılacak suların dezenfeksiyon arıtım vb. işlemlerden geçirilerek tüketime sunulması büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde de atık suların bilinçsizce su kaynaklarına ve akarsulara aktarılması nedeniyle yeraltı ve yer üstü sularımızın kalite ve miktarında ciddi azalmalar ortaya çıkmaktadır.

Şehirlerin rasyonel şekilde büyümemesi su sıkıntılarına da neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak farklı alanlardaki havzalardan su temin edilmeye çalışılmakta ve bu şekilde su dengesi zarar görmektedir. Bu nedenle şehir planlamaları yapılırken su havzalarının da dikkate alınması gerekmektedir.

Ülkemizde var olan kurallara göre; musluklarımızdan akan suyun da içilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu noktada sürekli ve sağlıklı bilgi aktarımının sağlanması son derece önemlidir. Damacana suların ve su kaynaklarının denetimlerinde yetersizlikler olduğu, bu sektörde de kayıt dışının önemli bir sorun alanı olduğu bilinmektedir. Kendini güvende hissetmeyen tüketici damacana veya pet şişelerde su tüketimine ya da su arıtma cihazlarına yönlendirilerek farklı şekillerde yanıltılmaktadır. Güvenli su tüketimi ile ilgili olarak başta Sağlık Bakanlığı ve Belediyelerin yüklendikleri sorumluluğun bilinci ile davranmaları gerekmektedir.

Kentlerde, belediyeler tarafından sağlanan şebeke suyu ülkemizde her zaman ücretli olmuştur ve buna toplum öylesine alıştırılmıştır ki aksi düşünülmemiştir bile. Oysa güvenli ve sağlıklı suya ulaşmak en temel insanlık hakkıdır. Vazgeçilmezdir. Su olmadan yaşamdan, yeterli tarımsal üretimden, refahtan söz etmek mümkün değildir. Her bireyin temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar su halka ücretsiz olarak verilmelidir. Kamu yöneticileri, halkın güvenli ve sağlıklı suya ulaşmasını sağlamalıdır. Bu konuda ülkemizde olumlu bir örnek yaşanmış ve konuyla ilgili açılan davada verilen kararla; suyun insan hakkı olduğu, ticarileştirilemeyeceği mahkeme kararıyla tescillenmiştir. Hava gibi yaşamsal olan sudan kâr elde edilmesi anlaşılabilir ve adil değildir. Yeni-serbest piyasa eğiliminin bir aktörü olan özelleştirmeye suyun ticarileştirilmesi alet edilemez.

Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği açısından tüm kamu ve özel kurum/ kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının ortak hareket etme sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak suyun korunması, toplumun her kesimine ulaştırılması, atık suların bertarafı ve yeniden kazanımının planlanmasında devletin ciddi görevi vardır.

 Güvenli suya ulaşımda tüketicilerin de yapmaları gerekenler vardır:

•·         Pet şişelerdeki ve damacanalardaki sular güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.

•·         Direkt ağız teması ile tüketilen şişe suları, açıldıktan ve içilmeye başlandıktan sonra kısa sürede tüketilmelidir.

•·         Evlerde damacanalarda kullanılan pompalar önemli oranda risk kaynağıdır. Bu pompaların sık sık temizlenmeleri ve değiştirilmeleri yerinde olacaktır.

•·         Damacana suları yetkili bayilerden alınmalı, satın alınan damacananın kapağı, emniyet bandı, etiketi ve gövdesindeki marka isimlerinin aynı olup olmadığı, kapağında şişelenme/son tüketim tarihi ve parti seri numarasının bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir. Bunları içermeyen ürünler açılmadan iade edilmeli, tüketilmemelidir.

•·         Çok yaygın bir biçimde kullanılmakta olan “sebil”lerde yeterli sıklıkta ve etkin temizlik yapılması son derece önemlidir. Sebillere yerleştirilen damacanaların kapakları mümkünse tümüyle çıkartılmalı, aksi durumda iyice temizlenmelidir.

•·         Apartmanlardaki su depolarının sıklıkla temizlenmesi gerekmektedir.

•·         Suya olan güvensizlik nedeniyle su arıtma cihazlarına yöneliş çok artmıştır. Ancak evsel su arıtma cihazlarının pazarlanması sırasında tüketiciye bilgi aktarımı konusunda zaman zaman yanlış yönlendirilmeler olabilmektedir. Bakım, temizlik, filtre değiştirme gibi konuların bu cihazlarda çok önemli olduğu unutulmamalıdır.

•·         Düzenli sıklıklarla analiz edilerek güvenliği kanıtlananlar dışında, kuyu suları, içme suyu olarak, mutfakta kullanma suyu olarak ve tarımsal üretimde sulama suyu olarak tüketilmemelidir.

•·         Mahalle, köy ve yol kenarlarında bulunan düzenli olarak analizleri ve kontrolleri yapılmayan güvensiz ve kontrolsüz su çeşme ve kaynaklarının kullanımı engellenmelidir.

Her alanda olduğu gibi güvenli suya ulaşmak için de tüketicilerin bilinçli ve aktif olması; bir yandan kişisel kullanımlarında tüm önlemleri alarak su tasarrufu sağlarken, diğer yandan su kaynaklarının yönetimi ve su dağıtımının denetimi konusunda yetkili kurumlar üzerinde baskı oluşturması büyük önem taşımaktadır.

Her yıl olduğu gibi bu Dünya Su Gününde de diyoruz ki;

‘Güvenli ve erişilebilir suya ulaşma bir insanlık hakkıdır‘

Yeterli ve güvenli suya ulaşmak için “suyumuza” sahip çıkalım!

Unutulmamalı ki; en önemli sorumluluğumuz “Gelecek nesillere güvenli ve yeterli su temini olmalıdır”

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz