“Süt ve süt ürünleri alırken “neden bu kadar ucuz” diye düşünmeli!”

0
4870
Baltalı Gıda kurucusu Funda Özer Baltalı süt ve süt ürünlerindeki ucuz ürünlere dikkat çekti.

Pandemi süreciyle tarım ve hayvancılığın önemi daha da arttı. Baltalı Gıda kurucusu Funda Özer Baltalı süt ve süt ürünlerindeki ucuz ürünlere dikkat çekti.

Evde üretilip ya da pazardan getirildiği söylenen süt, yoğurt gibi ürünlere çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Funda Özer Baltalı, “Çocuğunuza doğal diye alıp içirdiğiniz süt antibiyotikli olabilir ve zararını yaş ilerledikçe görürsünüz. Kayıt dışı üretilen ürünlerin nerede, nasıl üretildiği, içerisinde ne olduğu belli değil. Bu tür ürünler insan sağlığına zarar verdiği gibi, kayıtlı işletmelere de büyük zarar veriyor.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Kayıt altındaki işletmelerin mutlaka korunup gözetilmesi gerektiğini de önemle vurgulayan Baltalı sözlerini şöyle sürdürdü:

Baltalı: “Döviz kurlarının etkilerini henüz görmeye başlamadık. Kurlardaki değişiklikler, önce ham maddelere etki edecek sonra da süt ve süt ürünlerimizin hepsinin maliyetine etki edecek. 1 ay içerisinde etki edeceğini düşünüyorum. Yaptığımız hesaplara göre, maliyetlerimiz yüzde 36 artacak gibi görünüyor.”

En büyük sorun kayıt dışı ve merdiven altı üretim

“Süt ve süt ürünlerinin önündeki en büyük sıkıntı kayıt dışı üretim. Süt ve süt ürünleri alırken mutlaka üretim izni olan kayıtlı bir işletme tarafından üretilmiş olanı tercih edilmelidir. Türkiye’de birçok sektörde olduğu gibi kayıt dışı üretimler tehlike saçmaktadır. Süt gibi dikkatle üretilmesi sağlık nedeniyle çok önemli olan bir gıda, kayıt dışı merdiven altı üretimlerle tehlike saçmaktadır.

Doğal Köy Üretimi söylemlerine dikkat

En iyi durumda “içinde süt yanında neler vardır antibiyotik vb. içermekte midir” gibi soruların cevapları kayıtsız işletmeler tarafından üretilen ürünlerde cevaplanamaz. Son dönemlerde anlaşılmaz bir şekilde öne çıkarılmaya çalışılan doğal köy üretimi gibi net olmayan kavramların arkasına sığınmış kayıt dışılık maalesef pandemi dönemi ile daha da çok sağlıklı beslenmeye önem veren tüketicileri yanıltmaktadır.

Türkiye sayılı ülkelerden biri olabilir

Keçi sütünde Türkiye, bugün sayılı ülkelerden biri olabilir. Ülke ekonomisine çok ciddi bir katkıda bulunabilir. Keçi yetiştiriciliğinde ve keçi çiftlikleriyle ilgili doğru bilinen yanlışlar var.  Bakanlık tarafından bir çalışma grubu oluşturulması lazım. Bizi dinleyecek ve sorunlara çözüm getirecek, sektörü duyacak birilerinin olması lazım.  Sektörün önünün açılabilmesi için keçi sütü ve keçi çiftlikleri özelinde bu sektöre özel çözümler üretilmesi gerekiyor.          

Keçi sütüne talep çok ama arzda sıkıntı var

Keçi sütüne dünyanın her ülkesinden ve Türkiye’den çok talep var. Ama maalesef biz iç pazardaki talebi bile karşılayamadığımız için ihracat yapma lüksümüz yok. Türkiye’de tüketiciyi mağdur edemeyiz. Keçi ve inek sütü arasında çok büyük bir fark var. İnek sütünde arz fazlası var talep az. Keçi sütünde ise talep çok fazla ama arzda sıkıntı var. Keçi çiftliklerinin çok artmaması nedeniyle hep bir sıkıntı yaşıyoruz. Zincir mağazalar bizim gibi kayıtlı, resmi üretim yapan işletmeler için olmazsa olmazlarımız. Diğer taraftan kayıt dışılık, merdiven altı üretim ve bunların farklı şekilde pazara ulaştırılarak bizlere alternatif olması gibi bir takım sıkıntılar yaşanmakta.

Maliyetler yüzde 36 arttı

Döviz kurlarının etkilerini henüz görmeye başlamadık. Kurlardaki değişiklikler, önce ham maddelere etki edecek sonra da süt ve süt ürünlerimizin hepsinin maliyetine etki edecek. 1 ay içerisinde etki edeceğini düşünüyorum. Yaptığımız hesaplara göre, maliyetlerimiz yüzde 36 artacak gibi görünüyor. Nasıl çaba göstermeliyiz, nasıl önlem almalıyız biz bunların planlamasını yapmaya çalışıyoruz. Kur artışları birçok maliyetimizi olumsuz olarak etkileyecek. Üretici olarak bizi üzen kısmı da raflardaki ürün fiyatlarımız değiştiğinde tüketici tepkisiyle bizler karşı karşıya kalacağız.

Keçi çiftlikleri daha da büyüyecek

Keçi çiftlikleri uzaktan idare edilecek işler değil. Çiftliğinizin başında durmanız gerekir. Maliyetlerin geri dönüşü iyi planlamayan çiftlikler kapanmak zorunda kaldı. Bu dönem yeni çiftliklerin kurulması ve kurulu çiftliklerin daha da iyi şartlara kavuşması dönemini yaşadık. Bunu da pandemiye borçluyuz. Pandemi dönemi Türkiye’de tarım, hayvancılık ve üretimin ne kadar önemli olduğunu herkese hatırlattı. Pandemi döneminde her şey durdu ama çiftlikler durmadı. Önümüzdeki yıllarda keçi çiftliklerinin artacağını düşünüyorum.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz