İngiliz gıdacılardan Brexit açıklaması

0
875
300 civarında üyesi bulunan Federasyonun üyelerinin sadece yarısının konu ile ilgili oylamaya katılmış olması mesajın netliğine gölge düşürüyor. Oy kullanan üyelerden yüzde 17’si bir tercih beyan etmezken yüzde 12’si İngiltere’nin AB’den ayrılması yönünde oy kulandı.

İngiltere Gıda ve İçecek Federasyonu (FDF), İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma ihtimali ile ilgili görüşünü sonunda açıkladı. Federasyon üyelerinin yüzde 71’i Avrupa Birliği’nde kalmayı “kesinlikle destekliyor”.

Food-and-drink-federationİngiltere vatandaşları, bu yıl Haziran ayında gerçekleştirilecek bir referandumla İngiltere’nin Avrupa Birliği’nin bir parçası olarak kalıp kalmaması konusunda oylarını kullanacaklar. İngiltere Gıda ve İçecek Federasyonu (FDF), şimdiye kadar konu ile ilgili bir duruş sergilemekten ve açıklama yapmaktan kaçınmıştı. Beklenen açıklama geçtiğimiz gün geldi; FDF Genel Başkanı Ian Wright, federasyonunun “AB üyesi olarak kalmayı kesinlikle desteklediğini” açıkladı. Açıklama, FDF’nin de üyesi bulunduğu AB Gıda ve İçecek Sanayi Konfederasyonu (FoodDrinkEurope) tarafından da memnuniyetle karşılandı.

Foodnavigator internet sitesinde yer alan habere göre Wright; “Yürütme kurulumuzun, endüstrimizin karşısındaki en önemli konu hakkında görüşümüzü açıkça belirmemiz gerektiği yönündeki kararını memnuniyetle karşılıyorum. Duruşumuz bellidir, İngiltere üye olarak kalmalı!” açıklamasında bulundu.

Ancak 300 civarında üyesi bulunan Federasyonun üyelerinin sadece yarısının konu ile ilgili oylamaya katılmış olması mesajın netliğine gölge düşürüyor. Oy kullanan üyelerden yüzde 17’si bir tercih beyan etmezken yüzde 12’si İngiltere’nin AB’den ayrılması yönünde oy kulandı.

İngiltere’nin AB üyesi bir ülke olarak kalmasının istenmesindeki en önemli sebepler arasında; tek pazar, hammaddeye ulaşım ve iş gücünün serbest dolaşımı yer alıyor. Wright yaptığı açıklamada; “Üyelerimiz ayrıca sektörümüzün uzun vadede rekabet edebilirliğini desteklemeye yardımcı olabilecek ve hali hazırda devam etmekte olan AB reformları ile ilgili önceliklerin belirlenmesi konusunda yardımcı oldular. Öncelikler arasında; AB dışındaki pazarlara ihracatın arttırılabilmesi için bu pazarlara erişimin kolaylaştırılası, AB içerisinde işçilerin serbest dolaşımının güvence altına alınması ve özellikle AB’nin istihdam mevzuatının uyumlu bir şekilde yorumlanması ve uygulanması başta olmak üzere gereksiz bürokratik formalitelerle mücadele konuları yer alıyor.” diyor.

Wright ayrıca Federasyonun ‘hayır’ yönünde oy kullananların da görüşüne saygı duyduğunu ve herhangi bir üye şirket adına konuşmadığını sözlerine ekliyor.

fooddrinkeurope_logoFoodDrinkEurope: ‘İngiltere için kötü, Avrupa için kötü ve işler için kötü’

FoodDrinkEurope, Brexit’a ilişkin yaptığı açıklamada, oylamanın sadece iki kutucuktan birini işaretlemek kadar kolay gözükmesine karşın oylama sonuçlarının çok daha karmaşık olduğu uyarısında bulunuyor.

FDE; “Referandum sonucu, sadece İngiltere ve İngiliz seçmenler için değil aynı zamanda Avrupa’nın geleceği için de kritik bir öneme sahip. Tam da AB’de tek pazar ve daha sağlıklı mevzuatlar konusunda bir ilerleme sağlanmışken, İngiltere’nin AB’den ayrılması yönünde alacağı bir karar belirsizliğe yol açacaktır. Böyle bir karar İngiltere için kötü, Avrupa için kötü ve işler için kötü olacaktır.” açıklamasında bulunuyor.

FoodDrinkEurope verileri, İngiltere’nin en büyük ihracat pazarının AB olduğunu gösteriyor. 2014 yılında 11,8 milyar avroluk ihracatla İngiltere’nin ihracatının neredeyse üçte ikisi Avrupa’ya gerçekleştirildi.

FoodDrinkEurope açıklamasında; “Avrupa Birliğine üyelik pek çok faydayı da beraberinde getiriyor. İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda, İngiltere diğer 27 AB ülkesi pazarına öncelikli erişim hakkını kaybedecek ve İngiliz malları AB Ortak pazarı içerisinde serbest dolaşımdan yararlanamayacak. Böyle bir durumda İngiltere; AB Ortak Tarım Politikası, güvenlik önlemleri, ticaret politikası, tanıtım fonları ve kırsal kalkınma önlemleri gibi AB ortak politikalarından yararlanamayacak ve bu politikaların koruması altında olmayacak.” deniliyor.

Kesin olan şey belirsizlik

Geçen hafta Gıda İşbirliği Konseyi tarafından yayımlanan raporda da İngiltere’ye, “43 yılda, AB’de oluşturulan gıda mevzuatının parçalanma tehlikesinin farkına var” çağrısına yer veriliyor.

Raporda İngiltere’nin ayrılması durumunda gıda üretim sektörünün büyük bir darbe alacağı belirtiliyor. İngiltere’de gıda üretim sektörü Avrupalı işgücüne son derece bağımlı durumda. Gıda sektöründe işgücünün dörtte birini (yüzde 26.9) Avrupa’dan gelenler karşılarken, bu oran diğer sektörlerde ortalama yüzde 6.1 seviyesinde.

Raporda ayrıca gücünü yitiren pound karşısında ithalat maliyetinin artacağı ve bunun sonucunda gıda fiyatlarında kaçınılmaz bir artış gerçekleşeceği uyarısına da yer veriliyor.

Raporun yazarları ayrıca; “İngilizlerin artık şarap gölleri, eğri muzlar ve AB’nin geçmişi ile ilgili mitleri alay konusu yapmayı bırakıp, bugün ve gelecekte gıda zincirinin güvenliği konusunda gerçekçi olması gerekiyor.” yorumunda bulunuyor.

İngiltere’nin AB’den ayrılması konusunda çalışmalar gerçekleştiren diğer analistler raporlarında daha ölçülü, çünkü sonuçları tahmin etmek oldukça zor.

Euromonitor International araştırma kuruluşunun ülkeler analizi başkanı Media Edhbal, FoodNavigator internet sitesine yaptığı açıklamada; “İngiltere’nin AB’den ayrılması (Brexit) ile ilgili sorulara cevap verebilmek oldukça zor. Çünkü benzeri bir durum daha önce yaşanmadığından gerçekte kimse neler olacağını bilemiyor. Buradaki önemli nokta belirsizlik. Yatırımcılar yatırım kararlarını Haziran referandumuna erteliyor ve eğer AB’den çıkma yönünde bir karar çıkarsa İngiltere’nin ticaretteki konumu netleşene kadar muhtemelen yatırımlarını daha da erteleyecekler. Belirsizlik durumu sermayenin kaçışına ve İngiliz sterlininin değer kaybetmesine neden olacak, bu da ithal mallara bağımlı olan İngiliz gıda üreticileri için daha maliyetli gıda ithalatı anlamına geliyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının İngiltere’nin yararına olacak yönleri de olabileceğini belirten Edhbal; “Dünya pazarında ürünleri daha fazla rekabet edebilir olacağından bu durum gıda ithalatçılarının yararına olabilir. İngiltere’nin ayrılması durumunda ticaret müzakerelerinin tam anlamıyla rayına oturması yıllar sürebilir. Diğer yandan, eğer tüketiciler belirsizliğin tavan yaptığı bu dönemde İngiliz işletmeleri desteklerse, bu durum yerel üreticiler için bir yükseliş sağlayabilir.” açıklamasında bulunuyor.

Gitmeli mi kalmalı mı?

İngiltere’de; Diageo, Greene King ve Asda gibi gıda üreticileri ve perakendecileri ayrılmaya karşı olduklarını açıkladılar. Londra borsasında piyasa değeri en yüksek olan 100 şirketin yer aldığı FTSE 100 listesinde yer alan şirketlerin üçte biri İngiltere’nin AB’de kalması çağrısına yer veren bir mektubu imzaladılar. Mektupta imzası bulunmayan Tesco, Marks & Spencer ve Sainsbury gibi İngiltere’nin ünlü perakende zincirleri bu konuda karar verici mercinin İngiliz seçmenleri olduğu açıklamasını yaptılar.

İngiltere’nin AB’den ayrılması yönünde yürütülen kampanya kapsamında hazırlanan açık mektup gıda endüstrisinden de destek buldu.

Mektupta; “Britanya ulusal topluluğunun vatansever kişileri olarak AB görüşmelerini Britanya’nın değerini yeniden keşfetme fırsatı olarak görüyoruz. Britanya’nın ticaret politikası AB tarafından kontrol edildiği sürece Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Avustralya, Yeni Zelanda ve AB üyesi olmayan diğer ülkelerle ikili serbest ticaret anlaşmaları imzalayamayız.” ifadelerine yer veriliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz