Kirazda Fitokimyasal Fenolik Antioksidanlar ve Fitonutrientler

0
2819
Doç. Dr. Özlem Tokuşoğlu - Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi / Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi DEPARK Teknopark SPİL INNOVA Ltd.Şti. Müdürü / [email protected]

Gülgiller ailesinden olan ve Latince ismi ‘Prunus: Cerasus avium‘ olan kirazın anayurdu Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinmektedir. Antik dönemde (M.Ö 64 yılında) Yunanistan’a götürülmüş ve oradan da Avrupa’ya yayılmıştır; yine antik dönemde (M.Ö. 71 yılında) Romalı komutan ‘Lucullus‘ tarafından Roma’ya götürüldüğü ve oradan da dünyaya yayıldığı bildirilmektedir.

Kiraz, ilkbahar sonu ile yaz mevsiminin en tercih edilen meyvesidir. Ağacın yetiştiği bölgeye ve çeşidine göre  nisan sonu ile temmuz başı arasında olgunlaşan kiraz meyvesinin rengi siyah, kırmızı, sarı ya da beyazımsı olup, 1-3 cm. çapında, yuvarlak  biçimli,etli, sulu,az lifli, lezzetli ve hoş aromalıdır. Yabani kiraz ağaçları 10 m’ye kadar boylanabilirken bahçe kirazı 4-5 m olup (Prunus: Avium L.) daha kısa boyludur. Düz ve dik gövdeleri grimsi siyah ya da donuk siyah renkli ve enine çizgilidir.

Sweet cherry adı verilen ve dalları düzgün olan kiraz ağacının yaprakları, sour cherry yani vişneninkinden daha iri, oval biçimli, yaprak ayası buruşuk, alt yüzü tüylü, ucu sivri ve kenarları testere gibi dişlidir. Çiçekleri tek tek olmayıp 6’ya değin değişen sayılarda ve pembe-beyaz renkte olabilmekte ve ilkbaharda ağacın yeşil renkli yapraklarından daha önce  açmaktadır. Kiraz meyveleri bu çiceklerden oluşan tek tohumlu yani “sert çekirdekli” meyvelerdir.

Taze meyve olarak, gıda, pastacılık ve şekerleme sektöründe, içki yapımında, konserve sanayinde tüketim alanı bulan kirazın ağacının kökünden kaliteli pipo yapımı, kiraz kerestesinden kaliteli mobilya ve çeşitli araçların yapımı da söz konusudur. Kiraz zamkı, şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılır. Kirazın ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

Temel Bileşim

Tablo 1. 100 g taze kiraz meyvesinin temel bileşenlerini 100 g vişne ile karşılaştırmalı olarak  göstermektedir.

 

Tablo 1. Kiraz meyvesinin temel bileşenleri (USDA, 2002)
Kirazda mineraller ve vitaminler (USDA, 2002)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Meyve ağırlığının meyve başına 8,8-14,5 g olduğu 12 kiraz varyetesinde,13,5- 24,5 derecede Brix’ den SSC (Çözünebilir katıların konsantrasyonu), çözünebilir katıların konsantrasyonu / titre edilebilir asitlik (SSC /TA) oranı 18,3-29,0 olarak saptanmıştır. Uçucu olmayan başlıca bileşikler olarak glukoz [5,2-8,8 g/100 g of yaş ağırlık (FW)], fruktoz (4,4-6,4 g/100 g FW), sorbitol ve mannitol (2,2-8,0 g/100 g FW),  ve malik asid (502,7-948,3 mg/100 g FW) olarak belirlenmiştir.

Taze, olgun kirazlar;  su, karbonhidratlar (şekerler), proteinler, pektin bileşikleri, ham lif, Antosiyaninler,diğer fenolik maddeler (flavonoller, fenolik asitler),  terpenler, melatonin, diğer bileşenler (fitosteroller, inorganik bileşikler, organik asidler) içermektedir.

Potasyumca zengin gıdalar yüksek tansiyon riskini indirgeyici kalp-damar sağlığı açısından sağlıklı, ve böbrek sağlığı açısından son derece risksizdir. Kiraz özellikle potasyum açısından oldukça zengindir (Tablo 2).

Kiraz meyvesinin bileşimi, meyvenin olgunluk derecesine, varyeteye, çevresel etmenlere ve yetiştirilme şartlarına göre değişim göstertmektedir.

Son derece lezzetli bir yaz meyvesi olan kiraz, antioksidan bir vitamin olan vitamin C nin (askorbik asit) ve liflerin (fiber) iyi bir kaynağıdır. Yağ oranı son derece düşük olan (yağsız meyve olarak nitelendirilebilen kiraz,  doymuş yağ içeriğine sahiptir ancak kolesterol içermez.  Sodyum tuzu da içermeyen bir meyve olan ve kalori değeri yüksek olmayan (100 g’ı yaklaşık 70 cal veren) kiraz, her türlü yemek ve snack (atıştırmalık), aperatif gıdalarla kombine edilerek servis yapılabilen meyvedir ve sağlıklı beslenmeye katkıda bulunmaktadır.

Biyoaktif gıda bileşenlerinin yoğunluğu, sağlık iyileştirme ile doğru orantılıdır. Nutrient yoğunluğu yüksek olan kirazın kalorisinin düşük olması da son derece sağlıklı bir gıda olduğunu göstertmektedir.

Yetiştirici ülkeler

7.450,000 kiraz ağacı ve yılda yaklaşık 230.000 ton ürün ile Türkiye, dünyanın en büyük kiraz üretici ülkesidir. Diğer kiraz üretici ülkeler olarak yılda 175.000 ton ürün ile ABD ve 115.000 ton ürün ile İran gelmektedir. Kiraz yetiştiriciliğinde dünya liderlerinden biri olan A.B.D.’de Washinton, Oregon, Idaho, Michigan ve Utah kiraz yetiştirme bölgeleridir.   Kiraz ticari olarak 65 ülkede toplam 363600 dönüm alanda yılda 1,896,522 Metrik Ton (1896,522 kg) olarak üretilmektedir. Dünya bazında ürün averajları 3999,6 kg/dönüm =3999,6 kg/hektar üzerindedir. 

Şekil 1. Dünya kiraz üretimi (FAO,2015)

Tablo 3.de ülkemizde kiraz sezonunda iller ve haftalar görülmektedir.

Tablo 3. Türkiye kiraz sezonunda iller ve haftalar

Türk Varyeteleri

Türkiye’de 100’ün üzerinde çeşitte yılda 250.000 ton kiraz üretilmektedir. Napolyon, dalbastı gibi isimlerle anılan ve gerçek adı ‘0900 Ziraat’ olan önemli grubun dışında İzmir’den, Afyon, Konya, Isparta ve Niğde’ye kadar ulaşan bölgede, Allahdiyen, lambert, nöble, star gold, gılli, karaballı, akçıllı, merton late varyeteleri üretilmektedir. Özellikle Manisa bölgesinde Salihli ve civarında Allahdiyen türü önemli ölçüde üretilmektedir.

Kirazda Fitonutrient Maddeler

Kirazda özellikle fitonutrient maddelerin varlığı, kirazı son derece sağlıklı  hale getiren yegane unsurlardır. Her meyve tipi,  varyetesi ve yetiştirilme bölgesi, spesifik bir meyvenin fitonutrient profiline etki eden etmenlerdir. Özellikle Türk kirazlarında bu hususta nitelikli bir araştırma yapılmamışsa da,  yararlı fenolik maddelerin ve diğer antioksidan kapasiteli fitonutrientlerin kirazda önemli düzeylerde bulunduğuna ilişkin veriler mevcuttur.

Gıdalarda antioksidan kapasitenin bir ölçüsü, onun ORAC (Oksijen Radikal Absorbans Kapasitesi) skorudur. Kirazlar, USDA Agricultural Research Service (ARS) tarafından yapılan testlerde rapor edilen en yüksek 10 ORAC meyve arasındadır. Böğürtlen grubuna göre ORAC skoru daha düşük olan kirazlar, antioksidan kapasite açısından turunçgil meyveleri ile aynı  skalada olup yüksek ORAC skorunda görülmektedir.

ARS raporlarına göre; kirazların genel ORAC skoru 670 dir. ARS araştırmalarına göre; yüksek-ORAC gıdalardan çoklukla tüketilmesi kanın antioksidan gücünü %10-25 oranında arttırabilmektedir.

Taze kirazlar, anahtar antioksidanların birkaç tipi ile yüklüdür. Hayati önem arzeden antioksidanlar, kanser ile ilişkilendirilen ve kardiyovasküler rahatsızlıklar, artritler, ve alzheimer gibi yaşla ilgili hastalıklarla ilişkilendirilen serbest radikallerin hücre tahrip edici etkilerini önleyen maddelerdir.

Kirazda Rengi Veren Antosiyaninler

Kirazda rengi veren maddelerdir. Kiraz meyvesinde özellikle pelargonidin, siyanidin ve peonidin antosiyaninler başlıca antosiyaninleri teşkil eder. Antosiyaninler,antosiyanidinlerin glukozidleridir, 2-fenil-benzoprilyum yapısının polihidroksi türevleridir.

Pigmentler arasında kirazların zengin kırmızı hue’sinin yani renk tonunun antosiyaninlerden dolayı olduğu rapor edilmiştir. Antosiyaninler, meyve-sebzelerin, meyve sularının, çiceklerin kendilerine özgü renklerini veren pembe, koyu pembe,kırmızı, bordo, kızıl, leylak, mavi, menekşe mor ve diğer ara renklerinden sorumlu olan bileşiklerdir.

Kirazlar, yüksek ORAC skoruna sahiptir ve yüksek antosiyanin içerikleri ile ilişkilendirilmektedirler. Kirazın renginin koyuluğu yüksek antosiyanin içeriğine sahip olduğunu belirtmektedir. 3.5 ounces yani 100 g lık koyu renkli kirazdaki antosiyaninlerin düzeyi yaklaşık 80-300 mg aralığında değişmekte iken açık renkli kirazların aynı miktar ve porsiyonundaki antosiyaninlerin 2-40 mg düzeyinde olduğu bildirilmektedir.

Şekil 2.  Antosiyanidinin biyosentez basamakları ve renk döngüsü

Çeşitli kültürlere ait olan, çeşitli şartlarda yetiştirilen ve kiraz meyvelerinde renklerdeki ton çeşitliliği, ANTOSİYANİN konsantrasyonlarındaki farklılıkların göstergesidir. Renk bileşikleri, antioksidan, antimikrobiyal etkili olup sağlığa olumlu katkılar sağlar. Şekil 2.de antosiyanidinin biyosentez basamakları görülmektedir (Şekil 2).

Meyve eti rengindeki değişimler, glukoz ve fruktoz oluşumu ve yumuşama prosesi , meyvenin erken gelişme basamaklarında başlamaktadır.

Kiraz meyvesinin ışık alımı, antosiyanin bileşiklerinin konsantrasyonunun artmasını tetiklemektedir. Bir kap (100 g), taze kiraz 80,2 mg antosiyanin içermektedir. Diğer bazı meyveler göre kıyaslama aşağıdaki gibidir. Kiraz (80,2 mg) > kırmızı üzüm (44,9 mg) > böğürtlen (38,7 mg) > erik (12 mg). A.B.D.’de Bing varyetesinde oldukça yüksek oranda antosiyanin bulunmaktadır.

Antosiyaninin düzeyi kirazda meyve olgunlaşmasına paralel olarak artmaktadır.

Kim ve ark. tarafından yapılan bir araştırmada, kiraz ve vişnede gallik asidin sırasıyla 92.1-146.8 mg/100g ve 146.1-312.4 mg/100 g olduğu belirlenmiştir. Söz konusu çalışmada toplam antosiyaninler siyanidin 3-glukozid eşdeğeri olarak kirazda 30.2-76.6 mg/100g ve vişnede 49.1-109.2 mg olarak saptanmıştır. HPLC analizleri ile antosiyaninlerin siyanidin ve peonidin türevleri belirlenmiştir.

Araştırmalar, işlemenin kirazlardaki antosiyanin içeriğini degrede ettiğini göstermektedir ve 6 ay süreyle soğukta depolama ile (dondurarak saklama ile) kirazlardaki antosiyaninlerin içeriğinin %50’sinden fazlasının kayba uğradığını bildirmektedir. HPLC analizlerinde belirlenen bireysel antosiyanin piklerinin saptanmasıyla ele geçen ölçümler ve toplam antosiyaninlerin pH differansiyel metod ile ölçümlenmesi arasında positif bir korelasyon saptanmıştır (R2= 0.985).

Kirazın Genel Sağlık Etkileri

Akdeniz diyetinde önemli yer tutmakta olan meyvelerin içerdiği antioksidan etkilerinden dolayı koroner kalp rahatsızlıklarını önleyici, kanser oluşturucu risk faktörleri olan serbest radikalleri  indirgeyici etkileri bildirilmektedir. Meyvelerde antioksidan etkileri sağlayan fitonutrient bileşikler ve antioksidan vitaminler son derece önemlidir, dengeli meyve tüketimi bundan dolayı son derece önem arz etmektedir. A.B.D. AICR’ye göre ‘a göre günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin olası kanser riskini yüzde 20′den fazla azalttığı bildirilmektedir.

  • Kiraz, vücudu ve kanı zehirli maddelerden temizleyen bir meyvedir. Böbrekleri etkili bir biçimde çalıştırır, dolayısıyla vücutta biriken üre-ürik asidi ve ürat tuzlarının düzeyini düşürür, atılımını sağlar dolayısıyla gut hastalarına yararlıdır. Bunun için kiraz serbestçe ve istendiği miktarda tüketilebilir.
  • Romatizma, kireçlenme ve damar sertliği gibi hastalıkların önlenmesinde etkin olduğu bildirilmektedir.
  • Gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrıları gidermede etkinliği bildirimektedir.
  • Kiraz meyvesinin sapları kaynatılarak suyu içildiğinde idrar söktürücüdür. İçerdiği mineral ve öteki maddelerle bedenin su dengesini düzenler ve pekliği (kabızlığı) giderir. Ayrıca bedeni güçlendirici tonik etkileri bulunmaktadır.
  • Kirazda bulunan fenolik asitler, böbreklerin kum ve taş yapmasını önleyici etkilidir ve safra taşını da düşürücü etkisi olduğu bildirilmektedir.
  • Kiraz diş çürümelerini önleyebilen bazı bileşenleri içerir.
  • Cildi temizleyici etkilidir, sivilce benzeri cilt bozukluklarını azaltıcı yönde etkisi olduğu bildirilmektedir.
  •  Sağlıklı karaciğer için olumlu etkileri bulunmaktadır, karaciğeri iyileştirici yönde etkilidir.

Kiraz Sapı Suyu Formül: Taze ya da kurutulmuş kiraz saplarından 2-3 tatlı kaşığı dolusu miktar bir bardak suda kaynama noktasına değin ısıtılır. Daha sonra ateş kısılıp 10-15 dk ısıtma işlemine devam edilir. Ele geçen ve süzülen solüsyondan günde 2 bardak içilir.

Kirazın ağrıların dindirilmesinde aspirinden daha etkin olduğu rapor edilmektedir.

Michigan Eyalet Üniversitesi’nden Muraleedharan Nair ve ekibi tarafından yapılan araştırmalarla kirazda bulunan ”antosiyanin” olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğini bildirilmektedir. 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha yüksek olduğu bildirilmiştir. In vivo araştırmalarla kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve C vitaminleri gibi antioksidan etkili olduğu belirlenmiştir. Nair’e göre, günde 20 kiraz tüketilmesi, bir aspirin kullanımı ile özdeş etki sağlamaktadır. Nair ve ekibi kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışmalarını sürdürmektedir.

A.B.D.Kaliforniya Davis Üniversitesinde Jacob ve ark. tarafından yaşları 22-40 arasınd olan 10 sağlıklı kadın üzerinde yapılan bir araştırmada, bir gece için 2 porsiyon (280 g) kiraz tükettirilerek, plazma ürat değerlerine bakılmıştır; kiraz dozundan önce analizlenen kan ve üre değerleri ile 1,5; 3; 5 sa postdozdan sonra  analizlenen plazma ve ürat değerleri karşılaştırılmıştır. Plasma ürat değerlerinin başlangıca göre (ort. +/- SEM = 214 +/- 13 micro mol/L), 5 sa postdose sonrası (ort. +/- SEM= 183 +/- 15 micro mol/L)  kayda değer ölçüde azaldığı bulgulanmıştır.

Kirazda Fenoliklerin Etkileri

Meyve ve sebzelerdeki fenolik maddeler, antioksidan aktivitelerinden dolayı ilgi odağı durumundadırlar. Flavonoidleri de içine alan fenoller, vücut hücrelerini, enerji metabolizmasından yan ürün olarak salınan oksijen tarafından meydana getirilen hasara (oksidasyona) karşı korurlar ve anti maddeler olarak isimlendirilirler.  Antioksidanlar, sahip oldukları bir elektronlarını vermek suretiyle koruma yaparak serbest radikalleri nötralize ederler; vücut hücrelerine ve dokularına olan kümülatif hasarları önlemeye yardım ederler.

Araştırma sonuçları birçok flavonoidin Vitamin C ve E’den daha potansiyel antioksidanlar olduğu rapor edilmektedir.

Kirazın fenoliklerinden dolayı özellikle, içerdiği antosiyaninlerden dolayı, doza bağlı hücre tahrip edici oksidatif stresten nöron hücrelerini (sinir hücrelerini) (PC12) korumakta olduğu bulgulanmıştır. Fenoliklerce özellikle antosiyaninlerce zengin kirazlarla yapılan araştırmalar göstertmiştir ki; güçlü antinörodejeneratif aktivite sözkonusudur. Ancak kirazın antioksidatif etkileri bir dizi diğer fenolik maddeden de kaynaklanmaktadır ve kirazlar beslenmemizde biyofonksiyonel fitokimyasalların iyi bir kaynağı olarak yer tutmaktadırlar.

Kirazda Kuersetin Fenolik

Elmalar gibi, kirazlar da kuersetin olarak isimlendirilen flavonoidi relatif olarak yüksek düzeylerde içermektedirler. İşlenmiş kirazların bir servis ölçüsü, bir elmadaki aynı miktarda kuersetin içermektedir. İşleme, kuersetini konsantre etmektedir; işlenmiş kirazlar taze kirazlara

oranla yaklaşık 2 kat daha fazla kuersetin içermektedirler. (Ortalama bir elma 36 mg kuersetin/kg içermektedir; bir kg işlenmiş kiraz da yaklaşık 32 mg kuersetin içermektedir). Farklı kiraz varyeteleri arasında bu flavonoidlerin profili; “kuersitrin” ve “izokuersitrin” olarak değişebilmektedir. Kirazda yalnızca kuersetinin değil, diğer flavonoller olan kamferol ve isorhamnetinin de glukozidleri de bulunmaktadır.

Kuersetin sıklıkla tüketilen flavoniddir ve güçlü bir antioksidan kapasiteye sahip olduğu bildirilmektedir. Potansiyel sağlık etkileri ile özellikle damar tıkanıklığı,kalp krizi ve inme riskinin azalması ile ilişkilendirilmektedir.

Kirazda Ellagik Asit

Kirazlar, diğer bir fenolik bileşik olan ellagik asidi içermektedir. Bir çok meyvede bulunan ellagik asit; büyüyen bitkide mikrobiyal enfeksiyonlara karşı savaşmaya yardımcı olabilen bir maddedir ayrıca, kanser-önleyici ilaçların bileşeni olarak kullanım bulmaktadır. Kirazda toplam fenolik asidler (aglikonları olarak)  28 mg/100 g olarak bildirilmektedir.

Kirazda Perillil Alkol

Fitonutrientlerin diğer bir sınıfı olan terpenler de güçlü antioksidanlardır. Monoterpenler, meyvelerin esansiyel yağlarındabulunmaktadır. Kirazların, monoterpen perilil alkolün önemli bir kaynağı olduğu bildirilmektedir. Bazı diyetle alınan monoterpenlerin antitümör aktivite gösterttiği rapor edilmektedir.

Kirazda Melatonin

Melatonin, suplement raflarında satılan melatonin tabletlerinin (genellikle 500 mg) kiraz aromalı tabletler olduğu görülür. Melatonin, gıdada doğal olarak bulunmaktadır. Kirazlar, melatoninin önemli bir kaynağıdırlar özellikle vişneler kirazlardan daha fazla içermektedir. 100 g (yaklaşık 3.5 ounce) kurutulmuş kirazlar, vişneler (Montmorency) 27 mg melatonin içerirken, taze kirazlar 7 mg içerir. Melatonin, potansiyel bir uyku tetikleyici yani uyku arttırıcı olarak bilinmekedir. Melatoninin aynı zamanda yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu bildirilmektedir ve serbest radikallerin bir tipi olan peroksil radikallerini yakalamada vitamin E’den daha etkin olduğu rapor edilmiştir. Antioksidan vitaminlerin aksine, melatonin hem suda hem de yağda çözünmektedir ve bir antioksidan olarak kapasitesini arttırmaktadır.

Kirazda Vakslar ve Kutinler

Kiraz (sweet cherry) (Prunus avium) da vakslar and kutinlerin saptandığı bir çalışmada;olgun kirazlarda toplam vaks bileşimini oluşturan ,triterpenler %75.6, alkanlar %19.1 alkoller %1.2  yer tutmaktadır. Çok yoğun olarak bulunan meyve triterpenleri; triterpene ursolik asid (%60.0) ve oleanolik asid (%7.5), alkanlar olarak nonakosan (%13.0), heptakosan (%3.0), ve sekonder alkol nonakosan-10-ol (%1.1) mevcut olduğu belirlenmiştir.

Kirazda Beta-Sterol

Kirazlar; avakado, muz, elma, kantulop kavun, üzüm ve erik gibi meyvelerde de bulunan ve bir fitosterol ya da bitki siterolü olan beta-siterolü içermektedir. Yüksek fitositerol alımının düşük kan  kolesterol düzeyleri ile ilişkilendirildiği belirtilmektedir.

Kirazda Fiber (Lif)

Sindirilemeyen karbonhidrat olan fiber, fonksiyonel sağlık etkileri sağlar. Diğer meyveler gibi kirazlar da fiber kaynağıdır: 10 ortaboy kiraz yaklaşık 1,6 g fiber içerir (1,1 g çözünmeyen fiber ve 0,5 g çözülebilen fiber). Sağlıklı yetişkinler için, günde 20-35 g fiber  tavsiye edilmektedir. (RDA; Recommended Dietary Allowances). Yüksek-fiber içerikli bir diyetin birçok sağlık problemleri riskini sınırladığı bildirilmekte olup, bazı kanser türleri ve kalp raharsızlıkları riskini de azalttığı rapor edilmektedir.

Kirazdaki Fitonutrientlerin Sağlık Etkileri:

Kalp sağlığını arttırmak:

Kirazdaki flavonoidler, antioksidan aktiviteye katkıda bulunmasıyla, kalp rahatsızlıkları ve inmeye karşı koruyucu olmada yardımcıdır. Antioksidanların LDL (kötü) kolesterolün oksidasyonunu inhibe ettiği düşünülmektedir. LDL’nin oksidasyonu, atherosiklerozisi tetikleyebilmektedir. Kirazlar, kırmızı şarapta olduğu gibi siyanidin-3- glukozid (C3G) olarak isimlendirilen antosiyanin pigmentinin yüksek miktarlarını içermektedir.

Kansere karşı koruyucu olma;

Birçok fenolik bileşik arasında, antosiyaninler en potansiyel antioksidanlardır.Epidemiyolojik çalışmalara göre; kuersetince zengin gıdaların tüketimiyle azalan akciğer kanseri riski ilişkilendirilmektedir. Hayvan çalışmaları ile; kirazda bulunan ellagik asid ve perilil alkolün antikanser etkili oldukları bildirilmektedir. Kirazlarda bulunan çözünmeyen liflerin göğüs ve kolon kanseri gibi belirli kanser türleri riskini sınırlamaya yardımcı olabildiği rapor bildirilmektedir.

Heterosiklik aromatik aminlerin (HCAAs) oluşumunu azaltıcı etki;

Kirazlarda henüz yeterli bir araştırma kanıtı olmamasına rağmen, vişneler ile yapılan araştırmalar önermektedir ki vişnelerde heterosiklik aromatik aminlerin (HCAAs) oluşumunu dereceli olarak azalttığı belirlenen maddeler de bulunmaktadır

Uykuyu arttırıcı etki;

Potansiyel antioksidan yararlarına ilaveten, kirazlardaki melatoninin uyku moduna geçmeye yardımcı olabildiği belirlenmiştir. Vişnelerdeki (var. Montmorency) kadar değilse de kirazlar, melatoninin önemli bir miktarını ihtiva etmektedir.

Yaşlanmayı yavaşlatıcı etki;

Hayvan denemeleri ile alınan sonuçlara göre; yüksek ORAC skoruna sahip meyve sebzelerin yoğun olarak yenmesinin vücut ve beyinin yaşlanmasının yavaşlamasına yardımcı olduğu rapor edilmiştir. 

Kirazlarda mevcut olan fitonutrientlerin araştırılan diğer potansiyel sağlık etkileri:

Kirazlarda mevcut olabilen ağrı dindirici etki yaratan bileşikler (Cox inhibitörler: Cox-1 and Cox-2 inhibitörler vb.) söz bulunmakta olup, özellikle vişnelerde söz konusu maddelerin kanser ağrılarını hafiflettiği rapor edilmektedir.

Belirli antosiyaninlerin ve diğer flavonoidlerin antienflammatuar etkili yani yangıyı önleyici özellikleri, artrit semptomlarını rahatlatabilmektedir. Kiraz ve vişnede söz konusu maddelerin bu özelliklerine ilişkin araştırmalar devam etmektedir.

Ağız yoluyla (oral olarak) kullanımıyla antosiyaninlerin diabet (şeker hastalığı) ve ülser üzerinde tedavi etmeye yardımcı olma etkinliği söz konusudur.

Gözde maküler dejenerasyonu önlemede antioksidanların potansiyel rolü araştırılmaktadır. Biyoyararlığa, çeşitliliğe, gıdalarla ve ilaçlarla olan olası interaksiyonlara ilişkin araştırmalar devam etmektedir.

Ülkemiz açısından iyi bir üretim alanı olan Manisa-Salihlide yetişmekte olan, görünüm özellikleri açısından irilik (24-26 mm), sululuk, tatlı lezzet, canlı koyu bordo renk, kendine has aroma, uzun ve kalın sap özelliklerine haiz olan ve coğrafi işaret almış patentli Allahdiyen varyeteli kirazımız için yapılan araştırmada (Tokuşoğlu,2007,2017) antosiyanin antioksidanının nicelikleri belirlenmiştir. Periyodlar arası hasatlardan alınan çalışmalarda alınan 24-26 mm boyutlu Salihli kirazlarında ort. 26.72 ± 1.56 mg/100g arasında antosiyanin bulunmaktadır ve HPLC ile yapılan çalışmalarda da syanidin-3-rutinozid, syanidin-3-glukozid ve pelargonidin-3-rutinozid bileşenleri belirlenmiştir.

Salihli kirazında antosiyanin analizi  (foto: Tokuşoğlu)

Kaynaklar:

Tokuşoğlu Ö. 2017. Antioksidan ve Antikarsinojen Etkili Meyveler.   Gıda Biyoaktifleri Ders Notları.

Tokuşoğlu Ö. 2017. Food By-Product Based Functional Food Powders (Editor), (The Nutraceuticals: Basic Research/Clinical Application Series Book) CRC Press, Taylor & Francis,   Boca Raton, Florida, USA. ISBN  9781482224375, Cat # K22366.

Tokuşoğlu Ö. & Barry G. Swanson.2015. Improving Food Quality with Novel Food Processing Technologies. 2014. 466 page. CRC Press, Taylor & Francis Group, Boca Raton, Florida,USA. ISBN 9781466507241. 

Tokuşoğlu Ö.  Clifford Hall. 2011. Fruit and Cereal Bioactives: Sources, Chemistry & Applications. 2011. ISBN: 9781439806654; ISBN-10: 1439806659. 459 page. CRC Press, Taylor & Francis Group, Boca Raton, Florida,USA.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz