Gıda Savunması nedir?

0
4830
Nazan Maraş / N-ler Food Consulting - [email protected]

Geçen hafta “Yaşam İçin Gıda” sitesinde okuduğum bir haber üzerine bu yazıyı gıda savunması üzerine yazmak istedim. Haber şöyle idi: “Yunanistan’da bir grubun belli gıda ve içecek ürünlere kimyasal madde bulaştırdıklarına dair internette yer alan iddiasının ardından Unilever, Coca-Cola, Nestle ve Delta firmaları ürünlerini Atina süpermarketlerinden geri çektiklerini açıkladılar.”

Habere göre bir Yeşil İntikam adlı bir örgüt Atina’da süpermarketlerde yer alan belli gıda ve içecek ürünlerine klor ve hidroklorik asit bulaştırmışlar, amaçları da şirketleri sabote etmekmiş. Tüketicilerini güvenliğini öncelik olarak gören sorumlu şirketler böyle bir terörist eyle sonrasında ürünlerini maketlerden geri çekme kararı aldıklarını açıklamışlar. Yunanistan’da bu olayı terörle mücadele ekipleri araştırıyormuş.

Uluslararası ve ulusal terörizmin bir tehdit olduğu ülkemizde gıda ve içecek üretiminin tüm aşamalarında ürünlerin güvenliğinin sağlanması yanında tüm tehditlere karşı savunulabilir olması da çok önemli.

Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde gıda savunması konusu, artan terör eylemleriyle beraber daha da önem kazanmakta. ABD’de, Gıda Güvenilirliği Modernizasyon Yasası gereğince, büyük gıda şirketlerinin, gıdaların mikroplar ve kimyasallarla kasıtlı olarak kirletilmelerini önleyecek adımları atmalarını zorunlu hale getirecek hükümler yer alıyor. Ülkemizde henüz büyük, kurumsal bazı şirketler haricinde bu konuda uygulamalar bulunmamakta.  Ancak ABD yasasının, özellikle ithal edilen gıdaların güvenilirliği konusuna odaklanan hükümleri ülkemizden ABD’ye gıda ürünü gönderen firmaların bu konuda hazırlıklı olmalarını gerektiriyor. Bazı global gıda güvenliği standartlarında da gıda savunma konusu yer alıyor. Büyük perakende zincirleri tedarikçilerinin gıda savunma planları olmasını talep etmekte.

ABD Tarım Bakanlığı ve Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) son yıllarda bu konuda dünya genelinde eğitimler veriyor ki bu eğitimlerin hem ABD’de hem de ülkemizde gerçekleştirilenlerine benim de katılma şansım olmuştu. Bu eğitimler ile gıda tedarik zincirini kasıtlı kontaminasyona karşı korumanın ve uluslararası tarım ticaretinin güvenliğini ve bütünlüğünü proaktif olarak korumak için oluşturulacak düşük maliyetli ya da maliyetsiz yaklaşımların önemi konusunda global farkındalığın arttırılması hedefleniyor.

Peki, gıda savunması nedir?

Kısaca gıda zincirinin terörist hareketlere karşı korunması olduğunu söyleyebiliriz. Daha detaylı olarak tanımlarsak; gıda tedarik zincirinin, kasıtlı olarak kullanılan biyolojik, kimyasal, fiziksel ve radyolojik ajanlardan korunması için veya ekonomik kazanç sağlamak amacıyla yapılacak hilelerin engellenmesi için  sistematik bir organizasyon yapısı oluşturulmasıdır.

Gıda savunma olayları genel olarak endüstriyel sabotaj, biyoterorizm ve tağşiş olarak sınıflandırılmaktadır. Gıda üretiminde çalışan bir işçi, ücret ve menfaatlerinden hoşnut olmaması nedeniyle üretim sırasında ürünlere zarar verebilir. Birbirine rakip firmalar tarafından da bu tip eylemler gerçekleştirilebilir. Burada şirketlere hem ekonomik hem de marka güveni açısından zarar verilmesi hedeflenmektedir. ABD’de bu tip olaylar yaşanmıştır. Örneğin üretilen dondurulmuş gıdaların bir işçi tarafından malathion adlı bir böcek öldürücü ile kirletilmesi sonucu zehirlenme olayları yaşanmış, ürünler geri çekilmiştir. 1984 yılında Dallas eyaletinde bir yerel seçim sonucunu etkilemek amacıyla bir grup tarafından restoranlarda bulunan salata barları salmonella ile kasıtlı olarak kontamine edilmiş, çok sayıda zehirlenme vakası ortaya çıkmıştır. Hepimizin 2008 yılında, melamin skandalı olarak duyduğu, Çin’de süt tozuna melamin katılması da bir örnek olarak verilebilir.

Bu kavram gıda güvencesi ve gıda güvenliği gibi kavramlarla karıştırılmamalıdır. Gıda güvencesi, insanların aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için, uygun, yeterli, güvenilir ve besleyici gıdaya en ekonomik şekilde ulaşmasıdır. Gıda güvenliği ise gıda kaynaklı hastalıkları önleyecek şekilde gıdaların işleme, hazırlama ve depolama aşamalarının gerçekleştirilmesini tanımlayan bilimsel bir disiplindir. Gıda güvenliği sisteminde yer alan Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP) sistemi ürün güvenliğini etkileyen tehlikelerin önceden belirlenmesi ve kontrol altına alınmasını sağlayan sistematik bir yaklaşımdır. Burada kasıtlı olmayan kontaminasyonlar söz konusudur. Gıda savunması kavramında ise kasıtlı eylemlere karşı güvenlik endişesi ve operasyonel tedbirler öne çıkmaktadır.

Bir gıda savunması planında gıda tedarik zincirinin risklerini ve zayıf yönlerini değerlendirmek yani güvenlik açığı olan kritik noktaları tespit etmek, olayı önlemek, olayın ciddiyetini azaltmak ve saldırının sağlık, ekonomik ve psikolojik etkilerini ölçmek için alınacak tedbirler yer alır.

Günümüzde global gıda ticaretinin artması güvenilir gıda üretimi ve dağıtımı konusunda yeni zorlukları ortaya çıkarmakta ve bunun sağlık üzerine geniş yansımaları görülmektedir. Gıda tedarik zincirinin çok karmaşık bir yapı olması nedeniyle terörist eylemlere hedef olma potansiyeli giderek artmaktadır. Bunun için işletme içi ve işletme dışından gelebilecek kasıtlı eylemlere karşı risk oluşturacak noktaların tespiti ve bu risklerin önlenmesine yönelik bir gıda savunma yönetim sisteminin kurulması çok önemlidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz