Ana Sayfa Yazarlar Yusuf Tokdemir Gıda Ar-Ge ve İnovasyonunda 3 Altın Kural!

Gıda Ar-Ge ve İnovasyonunda 3 Altın Kural!

0
2086
Yusuf Tokdemir / [email protected]

Eriyen Kar Marjları

Başarılı yeni ürün geliştiren firmaların, 3 kritik konuda rakiplerinden ayrıştığını söylemeliyim.

Gıda firmaları, KOBİ’ler ve işletmelerin artık konvansiyonel metot ve ürünler ile global pazarlarda ve iç piyasada rekabet etmesi giderek zorlaşıyor. Kar marjları düşüyor.

Bana göre yeni ürün geliştirme; firmaların yaşaması ve büyümesi için son derece kritik faktörlerden biri.

Şirketlerde Durum

2016 yılı içinde farklı illerimizde değişik firmalara yaptığım ziyaretlerde; teknoloji, çalışan nitelikleri, verimlilik, pazarlama, finansal imkanlar ve gıda inovasyonu/Ar-Ge’de ciddi bir yenileşme ihtiyacının olduğunu gördüm.  İmkanları zayıf olan gıda firmalarının ve ayrıca küçük ve orta ölçekli firmaların bu konularda dışarıdan uzman desteği almaları gerekmektedir.

Kobi ve Firmalara Destek

Bu nedenle www.innovationturkey.com web sitem de belirttiğim üzere gıda kobi ve kuruluşlarına;

  1. “Etkin Liderlik, Yöneticilik ve İnovasyon Yönetimi” konularında eğitim vermeye
  2. “Yeni Ürün Geliştirme/Gıda Ar-Ge ve İnovasyonu” konularında yeni ürün geliştirme hizmeti vermeye başlamış bulunuyorum.

Dünyada Durum ve Fırsatlar

Firmalarımız, öncelikle yeni ürün projesi yaparken, plan ve hedefleri çok net ortaya koymalı, işyerinde bu projeyle ilgili ortak kültür oluşturmalı ve proje süresince müşterilerle ve tüketicilerle iç içe olmalıdır. McKinsey tarafından yapılan çalışmalara göre bu kurallara uygun davranan firmaların projeyi vaktinde tamamlamada 17 kere, bütçeye uyumda 5 kere ve yatırım getirisinde 2 kere daha başarılı olduklarını ortaya çıkmıştır.

Yeni ürün geliştirme projelerinin başarılı olması için çok İyi analiz edilmiş ve hazırlanmış proje planı ve yol haritası gereklidir. Burada diğer bir kritik faktörde çalışan insan nitelikleridir.

Ocak 2017 itibariyle Japonya’da bir hayat sigorta firması beyaz yakalı çalışanlarına yaptırdığı işi suni zeka ile çalışan akıllı aygıtlara yaptırma uygulamasına başlamış ve 34 çalışanıyla yollarını ayırmıştır. Böylece verimliliğini %30 artırmıştır. Bu durum giderek gıda sanayini de etkileyecektir.

Güney Kore 2012 yılında GSMH’nin %1’ni Ar-Ge’ye ayırmaktadır. Bu oran Türkiye’de %0.3 civarındadır.

Bugün Hollanda’nın tarımsal ürünler ihracatı 80 milyar Euro civarındadır. Bu başarının altında; Ar-Ge, yetişmiş insan, finansal destekler, teknoloji, işbirliği, pazarlama ve etkin inovasyon yönetimi vardır.

Size kıymetli bir örnek vereyim. Dünya fonksiyonel gıda ve nutrasötikler pazarı 2013 yılında 168 milyar dolardı. 2016 yılında bu rakamın; 250 milyar dolara, 2020 yılında 300 milyar dolara ve 2022 yılında 390 milyar dolara çıkması bekleniyor. Burada yeni ürün geliştirmenin, pazara sunmanın, müşteri ihtiyacı yaratmanın ve ihtiyaçları karşılamanın kritik önemi ortaya çıkıyor. Türkiye hem gıda sektöründe hem de fonksiyonel gıda ve nutrasötik ürünler pazarında katma değeri yüksek yeni ürünlerle daha çok ihracat yapabilir ve ihracatını artırabilir. Bunun için gıda Ar-Ge ve inovasyonuna özel önem vermesi çok büyük önem arz etmektedir.

Neler yapmalıyız?

Projeye Odaklanın

Proje onaylanmadan önce proje üzerinde çalışacak kişi ve takımların projeyi değerlendirmesi ve gerekli revizyonları yapması son derece önemlidir. Projenin bileşenlerini çok net bilen ve üzerinde mutabık kalmış proje ekibinin ürün performansı, kalite, maliyet, rafa çıkarma ve proje riskleri yönetiminde ciddi başarı sağladıkları yine McKinsey’in çalışmasında elde edilmiştir. Yeni ürün geliştirmede başarısız olan ekiplere baktığımızda; %82’sinin projeden sonradan haberdar oldukları ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla doğru tecrübe, bilgi ve beceriye sahip kişiler ile proje yürütülmelidir.

Masada oturup alın bunu yapın demekle olmaz! Aksi halde gecikmeler, revizyonlar ve finansal kayıplar yaşanacaktır.

Proje Kültürü Yaratın

Bana göre firmalar güçlü bir proje kültürü oluşturmalı ve yeni ürünün geliştirilmesine öncelik vermelidirler. Burada tepe yöneticinin ve/veya liderin yönetim kapasitesi önemli rol oynamaktadır. Başarılı olan firmalarda; %39 sahiplenme olurken, başarısız olan firmalarda bu oran %12 gibi düşük seviyede kalmaktadır. Sahibi olmayan projenin başarılı olması mümkün mü? Dolaysıyla her yeni ürün projesinin başından sonuna kadar bir sahibinin olması gerekmektedir.

Projeyi Müşteri Gözüyle Yönetin

Yine McKinsey’in çalışmasına göre, yeni ürün geliştirme ve ticarileştirmede başarı sağlayan firmaların en az %80’i müşteriler ve tüketiciler ile düzenli ve periyodik olarak ürün testleri ve validasyonları gerçekleştirdiler. Böylece zaman planında gecikmeye uğramadan ve maliyetleri artırmadan gerekli iyileştirmeleri ve piyasaya çıkmadan önce fiyat tespitini tüketicinin gözünden yaptılar. Bu oran başarısız firmalarda %43’de kaldı. Yapılan araştırmaya göre başarılı yeni ürün geliştirme yönetimi gösteren firmalarda çalışan bağlılığı artmakta, zamanında proje teslimi %40 iyileşmekte ve brüt karda %6 artış sağlanmaktadır.

Sonuç

Tarım, gıda ve içecek sektörlerinde bulunan KOBİ’ler dahil tüm firmalarımızın yeni ürün geliştirme ve ticarileştirmeye odaklanmaları, kaynakları yetersiz ise dışarıdan uzman desteği almaları verimlilik, karlılık ve rekabet etme güçlerini artıracak ve maliyetlerini azaltacaktır.

Rekabetin giderek arttığı global bir iş dünyasında; bilgi, tecrübe, iş birliği, teknoloji, inovasyon kültürü, müşteri ihtiyaçları ve uzun vadeli planlama ile yeni ürünler geliştirmeye ve firmanızı büyütmeye var mısınız? Gelin beraber çalışalım. İhtiyacı olan firmalara gerekli katkıyı yapmaya hazırım!

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz